Yüzölçümü : 1.973 km²
Nüfus : 3.606.326 (2010)
İl Trafik No : 35
Türkiye`nin üçüncü büyük şehri olan İzmir, çağdaş, gelişmiş, aynı zamanda işlek bir ticaret merkezidir.Cıvıl cıvıl olan alışveriş merkezinde dolaşmak oldukça keyiflidir. İzmir`in batısında nefis renkli denizi, plajları ve termal merkezleriyle Çeşme Yarımadası uzanır. Antik çağların en ünlü kentleri arasında yer alan Efes, Roma devrinde dünyanın en büyük kentlerinden biriydi. Tüm Ion kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran Efes, yoğun sanatsal etkinliklerle de adını duyuruyordu.
Akdeniz iklim kuşağında kalan İzmir`de yazları sıcak ve kurak kışları ılık ve yağışlı geçmektedir.Dağların denize dik uzanması ve ovaların İç Batı Anadolu eşiğine kadar sokulması, denizel etkilerin iç kesimlere kadar yayılmasına olanak vermektedir.Ancak, il bütününde yükseklik, batı ve kıyıdan uzaklık gibi fiziksel coğrafya farklılıkları, yağış, sıcaklık ve güneş açısından önemli sayılabilecek iklim farklılıklarına da yol açmaktadır.
İl bazında yıllık ortalama sıcaklık, kıyı kesimlerde 14-18 ºC arasında değişmektedir.En sıcak aylar Temmuz (27.3 ºC ) ve Ağustos (27.6 ºC ), en soğuk aylar ise Ocak (8.6 ºC) ve Şubat (9.6 ºC)`tır.Yazın kıyı kesiminde sıcaklık, deniz melteminin (İmbat) etkisiyle iç kesimlere göre 1-2 ºC daha düşük olmaktadır.Kış mevsiminde ortalama 7 ºC olan sıcaklık zaman zaman kuzey ve kuzeybatıdan sokulan denizel hava kütlesi nedeniyle düşmektedir.
İzmir`de yağışın aylara ve mevsimlere göre dağılımında önemli farklar vardır. İzmir`de yıllık ortalama yağış miktarı 700 mm. olup yıllık yağışın % 50`den fazlası kış mevsiminde %40- 45`i ilkbahar ve sonbaharda , % 2-4`ü ise yaz aylarında düşmektedir.Kar yağışlı günler sayısı, alçak kesimlerde yok denecek kadar azdır.Yüksek kesimlerde gerek kar yağışlı günler sayısı, gerekse karın yerde kalma süresi artmaktadır.
Coğrafya
İzmir, Türkiye`nin üçüncü büyük kentidir. İzmir, Ege kıyı bölgesinin tipik bir örneği gibidir.Kuzeyde Madra Dağları, güneyde Kuşadası Körfezi, batıda Çeşme Yarımadası`nın Tekne Burnu, doğuda ise Aydın, Manisa il sınırları ile çevrilmiş İzmir, batıda kendi adıyla anılan körfezle kucaklaşır.
İzmir ili içinde Ege Bölgesi`nin önemli akarsularından olan Gediz Nehri`nin aşağı çığırı ile Küçük Menderes Nehri bulunur.Girintili ve çıkıntılı kıyı bandı doğal olarak sayısız güzellikte koy ve plajların oluşumu ile sonuçlanır. Gümüldür, Özdere, Foça, Karaburun, Çeşme sahil ve plajları İzmir için büyük bir turistik önem taşımaktadır.Öte yandan aynı doğal yapı, bir çok balıkçı barınağının veya yat yanaşma yerlerinin oluşmasına neden olmuştur.Bu özellikleriyle İzmir doğal bir turizm ve liman kentidir.
Akdeniz iklim bölgesinde yetişen geniş, sert ve iğne yapraklı, sürekli yeşil kalan, kuraklığa dayanıklı ağaç ve çalılar, yaygın doğal bitki örtüsünü oluşturur.
Tarihi
Eski İzmir kenti (Smyrna) körfezin kuzeydoğusunda yer alan ve yüzölçümü yaklaşık yüz dönüm olan bir adacık üzerinde kurulmuştu.Son yüzyıllar boyunca Meles Irmağı Sipvlos (Yamanlar) Dağı`ndan gelen sellerin getirdikleri mil ile bugünkü Bornova ovası oluştu ve yarım adacık bir tepe haline dönüştü.
Şimdi Tepekule adını taşıyan bu höyüğün üzerinde Tekel Müdürlüğü`nün İzmir Şarap ve Bira Fabrikasına ait numune bağı bulunmaktadır.1955`ten beri yoğun gecekondu bölgesi olan bu çevrede İzmir`deki ilk yerleşim yeri olarak tespit edilen İzmir Höyüğü bulunur.Buradaki ilk kazılarda Türk Tarih Kurumu ile Eski Eserler ve Müzeler GENEL Müdürlüğü”nün katkıları büyük olmuştur.
Batı Anadolu kıyılarındaki ilk yerleşimler genelde ki bunlar Troya Savaşlarını sonra kurulan Aiol, Ion ve Dor kökenlidir, küçük yarımadalar üzerinde kurulmuştur.Bunlar, Çandarlı, Foça, İzmir, Klazomenai, Miletos ve İasos gibi yerleşimlerdir.Bunun nedeni yerleşim yerlerini kuran ve oturan insanların daha çok Hellenli ve den olmalarıdır. Böylece yarımada yerleşikleri hem iki limana sahiptiler, hem de kara denizden gelecek saldırılara karşı güvence içindeydiler.Elverişsiz havalarda limanlardan biri uygun olmadığı taktirde gemiciler diğer limanı kullanma şansına sahiplerdi.Bayraklı Höyüğü körfezin kuzeydoğu köşesinde, kuzeyine sarp kayalı Yamanlar Dağı`nı da alarak karadan gelecek saldırılara karşı rahat bir konumdaydı.Güneyi imbata açıktı, eski İzmir yerleşimi yaklaşık 3000 yıl boyunca bu yarımada üzerinde ver aldı. M.Ö. 4. Yüzyılın ikinci yarısında büyük nüfus artışı yüzünden bugünkü Kadifekale eteklerine taşındı.