Oturum Aç

T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı

Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü

KASTAMONU HAVALİMANI

red Logo
444 34 64

Şehir Tarihçesi

Yazı Boyutu
A



KASTAMONU

Türkiye'nin cennet köşelerinden biri olan Kastamonu, büyük şehirlerin gürültüsünden kaçmak isteyenlerin sığınabilecekleri bir huzur bölgesi, panoramik dağlarıyla, yemyeşil ovalarıyla, zümrüt sahilleriyle, zengin kültürel varlıklarıyla bir çok alternatifler sunan bir tatil beldesidir.

Eski bir yerleşim alanı olduğu bilinen Kastamonu yöresi MÖ.18.yy.da Gas'ların yurdu olmuş, zamanla Hititler, Firigler, Kimmerler, Lidyalı'lar, Pers'ler, Pontuslular, Romalılar ve Bizanslıların yönetimine geçmiştir. Romalıların bu yörede kurduğu Paflagonia isimli eyaletin merkezi olan pompei-polis höyüğü bugünkü Taşköprü ilçesinde bulunmaktadır. Bizans hanedanı komenoslar tarafından yapılan ve Kastamonu şehrinin tarihsel çekirdeğini oluşturan Kastamonu Kalesi görkemli görüntüsüyle ziyaretçileri asırlardır selamlamaktadır. 


Kastamonu geleneksel Türk evi ve yakın dönem Osmanlı mimarisi örneklerinin yoğun olarak bulunduğu ender illerdendir. Kentsel sit kapsamına alınmış olan Kastamonu, Taşköprü, İnebolu, Küre ve Abana'nın eski mahalleleri ve yapıları ziyaretçilerde nostalji ve hayranlık uyandırır. 

Milli mücadele sırasında lojistik destek açısından en güvenilir bölge olan Kastamonu İnebolu Limanı'ndan Ankara'ya erzak, cephane ve insan akışında büyük yararlılıklar göstermiştir. Kurtuluş Savaşı'nda en fazla şehit veren üçüncü il olan Kastamonu 'nun Araç ilçesi ise nüfus bazında en çok şehit veren yurdumuzun tek ilçesi olarak tarihin altın sayfalarında yerini almıştır.

Kastamonu'nun sahip olduğu bu zengin tarihi ve kültürel mirası kadar bir diğer zenginliği de harikulade tabiatıdır. Başta Ilgaz Dağı Milli Parkı dağcılık sporları için mükemmel bir merkezdir. Zengin orman örtüsü, çeşitli yaban alabalığı ile görenlerin unutamayacağı özelliklere sahiptir. Kastamonu'nun 40 km güneyinde ki Ilgaz Dağı kayak merkezi kış aylarında büyük rağbet görmektedir.

Kastamonu'nun bitki örtüsü ve peyzaj açısından çok zengin yaylaları da vardır. Daha ziyade Araç, Çatalzeytin ve Bozkurt ilçelerinde bulunan bu yaylalar yaz aylarında tatillerini şehir dışında geçirmek isteyenler için önemli bir turizm kaynağıdır. Pınarbaşı ilçesinde vahşi doğasıyla Varla Kanyonu ve Türkiye'nin en derin dördüncü mağarası olan Ilgarini, kampçılar ve maceracılar tarafından keşfedilmeyi beklemektedir.

Kastamonu, Karadeniz'de kirlenmemiş, betonlaşmamış 135 km. kıyı bandıyla deniz, kum ve güneş arayanlara da hitap etmektedir. Bu yılı bandında çok sayıda doğal kumsal ve bunların ardından yoğun bir orman örtüsü bulunmaktadır. Çatalzeytin'deki Ginolu ile Cide'deki Giderus koyları Karadeniz'in en güzel koylarıdır.

 İLÇELER:

Kastamonu ilinin ilçeleri; Abana, Ağlı, Araç, Azdavay, Bozkurt, Cide, Çatalzeytin, Daday, Devrekani, Doğanyurt, Hanönü, İhsangazi, İnebolu, Küre, Pınarbaşı, Seydiler, Şenpazar, Taşköprü ve Tosya'dır.

Araç: İl merkezine 44 km uzaklıkta bulunan ilçe Kastamonu - Karabük karayolu üzerindedir.

Cide: İl merkezine uzaklığı 146 km'dir. 12 km kumsalı olan Cide, konumu gereği tarih boyunca İpek Yolu üzerinde önemli bir liman olma özelliğini sürdürmüştür.

Daday: İl merkezine uzaklığı 32 km'dir. Atatürk 23 - 31 Ağustos 1925'te "Şapka ve Kıyafet İnkılabı" dolayısıyla Kastamonu'ya geldiğinde ilçeyi ziyaret etmiş ve Köpekçioğlu Konağında misafir edilmiştir.

Devrekani: İl merkezine uzaklığı 29 km'dir. Eski bir yerleşim merkezi olan Devrekani höyük ve harabeleri, çeşme ve camileri ile arkeolojik yönden zengindir. 23 - 31 Ağustos 1925 Kastamonu ziyaretlerinde Atatürk 28 Ağustosta ilçeyi ziyaret etmiş, Bozkocatepe - Kurukavak Köyünde ormanlık bir alanda bulunan Müftüoğlu Mehmet Bey'in çiftliğinde misafir edilmiştir.

Hanönü: İl merkezine uzaklığı 69 km'dir. Kastamonu' nun en önemli yatırlarından, türbesi şehir merkezinde bulunan Şeyh Şaban-ı Veli İlçenin Çındar Köyünde M.1471 yılında doğmuştur. İlçede Mayıs ayı ilk haftasında "Şeyh Şaban-ı Veli Anma Haftası" Ekim ayının ilk haftası Panayır düzenlenmektedir.

İhsangazi: İl merkezine uzaklığı 37 km'dir. İlçenin İsalar Mahallesi'nde bulunan Haraçoğlu Camii ve Türbesi tarihi ziyaret yeridir.

İnebolu: İl merkezine 97 km uzaklıktadır. İlçe merkezi kentsel sit alanıdır. 347 tescilli yapı bulunmaktadır. Abeş Tepesi ve Geriş Tepesi Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir.

Küre: İl merkezine uzaklığı 61 km'dir. İlçede bulunan Doğanlar Kalesi M.Ö. 1700 - 1100 yıllarında yapılmıştır. Küre orman içi yayla turizmi için elverişli ve tabii güzellikleri olan bir ilçedir. Yaralıgöz Dağı eteklerindeki kanyon görülmeye değerdir.

Pınarbaşı: İl merkezine 92 km uzaklıktadır. Ilıca köyünde bulunan Roma Dönemi "Ayazma" da ılık su hala mevcuttur. Aynı köyde Devrekani Çayı üzerinde şelale görülmeye değer yerlerdir. İlçenin Sümenler Köyü sınırları içinde Sorkun yaylası yakınında bulunan dağlık alanda Ilgarini Mağarası turizm için önemli bir potansiyel arz etmektedir.

Tarihçesi

Kastamonu'nun bilinen tarihi, Hitit İmparatorluğu ile başlar.Hititlerden sonra Frigya ve Lidya Krallıklarının egemen olduğu bu topraklar M.Ö.4.yy'da Perslerin eline geçmiştir. M.Ö.4,yy'da Büyük İskender Anadolu ile birlikte Kastamonu topraklarını da Makedonya'ya katmıştır. İskender'den sonra yöreyi ele geçiren Pontus Krallığı M.Ö.1,yy'da Romalılar tarafından ortadan kaldırılmıştır. Uzun yıllar Roma İmparatorluğu sınırları içinde kalan Kastamonu M.S.395 yılında İmparatorluğun bölünmesiyle bütün Anadolu gibi Bizans İmparatorluğuna katılmıştır.

Prehistorik çağlardan sonra havalinin (Paflagonya'nın) bilinen Sümerlerin en eski bir kolu olan Gaslar (Gaşka Türkleri)'dır. M.Ö.2000-1300 yılları arasında hüküm süren Gaslar (Gaşkalar) devamlı olarak Mısırlılar, Suriyeliler ve Kaldelilerle siyasi, ticari ve kültürel münasebetlerde bulunmuşlar, Hititlerle de bazen savaşmış bazen dost olmuşlardır. Gaslar sert karakterli, cengaver kişiler olarak bilinmektedir.

Bugün Kastamonu ve çevresindeki illeri de içine alan ve Romalılar devrinde adına Paflagonya (Pophlaginia) denilen Gasların kurduğu şehirlerden bir tanesi de “Timonion veya Tumanna“dır. Bazı yazarlar Kastamonu adının menşei konusunda; bu kelimenin “Gas“ kelimesi Ile “Timoni“ veya “Tumanna“ kelimesinin (Gas ülkesi anlamında) birleşmesinden meydana geldiği görüşünü ileri sürmüşlerdir ki en akla yakın ihtimal budur. Fonotik yönden de bugünkü Kastamonu'ya yaklaşmaktadır.

İkinci bir görüşe göre Romalılar devrinde Taşköprü'nün eyalet merkezi olduğu zamanlar Kastamonu küçük bir kasaba olup, Bizans devrinde ve özellikle Kommenler soyu zamanında gelişmeye başlamıştır. Bu soy zamanında buraya bir kale yapılmış ve Kommenlerin kalesi anlamında “Kastra Kommen” denilmiştir. Bu kelimenin zamanla “Kastamonu” şekline dönüştüğünü ileri sürenler olmuşsa da bunu belirleyen herhangi bir vesika mevcut değildir.

Kastamonu'nun ilk defa Türklerin eline geçmesi Danişmentliler zamanında Ahmet Gazinin Oğlu Gümüş tekin devrinde “1105 yılında” gerçekleşmiştir. 100 yıla yakın bir zaman Danişment idaresinde kalan şehir ve çevresi 15 yıl süre ile tekrar Bizanslılara geçmiş, 1213 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın emriyle Selçuklu kumandanı Hüsamettin Çobanbey tarafından zaptedilmiştir.

Moğollar tarafından bölgenin ikinci kez zaptına memur edilen Şemsettin Yaman Candar kumandasındaki ordu 1292 yılında Kastamonu'ya giderek Muzafferettin Yavlak Arslan birliğini bozguna uğratmış kendiside öldürülmüştür. Muzafferettin Yavlak Arslanın oğlu Mahmutbey, babasının intikamını almak için mücadeleye girmiş ve Şemsettin Yaman Candar'ı buradan batıya sürmeyi başarmıştır. Şemsettin Yaman Candar'ın ölümünden sonra Süleyman Paşa tarafından 1309 yılında Kastamonu yeniden zaptedilmiş, toprakları genişletilerek “Candaroğulları Beyliği”ni kurmuş ve Çobanlar hakimiyetine son vermiştir.

İsfendiyarbeyden sonra “İsfendiyaroğulları” adını da alan Kastamonu beyliği 1460 yılında Osmanlı İdaresine girinceye kadar önemli bir ilim ve kültür merkezi olmuş, bir çok ilim adamı yetiştirmiş, Osmanlılar zamanında da bu özelliğini devam ettirmiştir.

Kastamonu, Fatih Sultan Mehmet'in 1460 yılında Sinop'la birlikte bu şehri alarak Candaroğulları beyliğini ortadan kaldırmasından sonra Osmanlı devletine katılmıştır. Kastamonu Milli Mücadele sırasında lojistik destek açısından en güvenilir bölge olması nedeniyle büyük yarar sağlamıştır. Özellikle Ankara'ya İnebolu-Kastamonu yoluyla yiyecek, giyecek, para, cephane ve silah nakli yapılmıştır.

Cumhuriyetin ilanından sonra, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün “23-31 Ağustos 1925” tarihleri arasında Kastamonu'da yaptığı Kıyafet ve Şapka İnkılabı, Cumhuriyet döneminin önemli olayı olarak tarih sayfalarına geçmiştir.Bu süre “Kültür, tarih ve sanat haftası” ismini almıştır.​

App img

DHMI Mobil Uygulaması

DHMI Mobil uygulamasını ÜCRETSİZ İndirin

  • HABERLER VE
    DUYURULAR
  • İHALE İLANLARI
  • DHMI TV
  • PROJELER
  • İLETİŞİM
  • ÇEK GÖNDER