30 Ağustos’ta muhteşem bir zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz, Millî Mücadele'nin en son safhasını teşkil eden ve şanlı tarihimizin köşe taşlarından biri olan eşsiz bir destandır.

Yokluk ve imkânsızlıklara rağmen kazanılan bu zaferle, tarihe gömülmek istenen bir millet küllerinden yeniden doğmuş, tarih sahnesindeki şerefli yerini tekrar elde etmiştir.

Asırlarca üç kıtaya adaletle hükmeden Osmanlı İmparatorluğu’na musallat olan emperyalistler, bugün de ülkemizi bölmek, milletimizin şahlanışına engel olmak için tüm imkânlarını seferber etmiş durumdadırlar. Şehitlerimizin kanıyla büyük bedeller ödenerek tescillenen vatan topraklarına göz diken, millî iradeye başkaldıran hainlere fırsat vermemek için Millî Mücadele ruhunu hep diri tutmak mecburiyetindeyiz. Milletimizin hudutsuz vatan sevgisi, ezan, bayrak ve istiklal aşkının tezahürü olan bu ruhu muhafaza ettiğimiz sürece, ülkenin ve milletin bekasına kast eden iç ve dış düşmanların emellerine ulaşması asla mümkün olmayacaktır. 

Bu düşüncelerle,  aziz milletimizin ve kıymetli mesai arkadaşlarımın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum. Büyük Taarruz’un Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle yâd ediyor; tüm şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyorum.

Hüseyin KESKİN
DHMİ Yönetim Kurulu Başkanı
ve Genel Müdürü