working license group B |
B grubu çalışma ruhsatı |
Havaalanları Yer Hizmetleri Yönetmeliği (SHY-22) hükümlerine uygun olarak havaalanlarında 5 inci maddede belirtilen hizmet türlerinin tamamını veya bir kısmını kendileri için yapacak hava taşıyıcılarına her bir hizmet türü için verilecek çalışma belgesi |
ters yayın |
back course |
Konvansiyonel aletli alçalma sistemlerinde, meteorolojik şartların pilotun görerek referans almasını engellemesi durumunda, ters yayın, localizeri takip eden uçağın piste direkt yaklaşabilmesi için sağ veya sol yönlü yatay yönlendirilmesine yardımcı olur. Ters yayın yaklaşması hassas ya da dikey yönde yardımcı olmayıp hassas olmayan yaklaşma olarak tanımlanır. Bu yaklaşmada uçağın alçalabileceği irtifa, ön yayın ya da hassas ILS yaklaşmasında alçalabileceği irtifadan daha yüksektir. Ön yayın ile ters yayın arasındaki fark, ters yayında localizer uçağın pozisyonuna ters olarak yayın yapar. |
arka lob |
back lobe |
Bir antenin arkasına yayılan enerjinin lobu. |
baggage (ICAO) |
bagaj |
Operatörün izniyle, uçakta taşınan ya da uçağa yüklenen yolcu ve mürettebatın kişisel eşyalarıdır. 2920 sayılı Kanunun 109`uncu maddesine göre düzenlenen bagaj kuponu karşılığında taşıyıcının sorumluluğuna devredilen tescil ettirilmiş eşyadır. |
baggage (ICAO) |
bagaj |
Operatörün izniyle, uçakta taşınan ya da uçağa yüklenen yolcu ve mürettebatın kişisel eşyalarıdır. 2920 sayılı Kanunun 109`uncu maddesine göre düzenlenen bagaj kuponu karşılığında taşıyıcının sorumluluğuna devredilen tescil ettirilmiş eşyadır. |
cart |
bagaj arabası |
Uçak ve terminal arasında bagaj, kargo ve posta naklinde kullanılan motorlu araçlarla çekilen taşıma aracıdır. |
chute |
bagaj ayırma alanı (şutaltı) |
Bagajların ilgili uçaklara yüklenmek üzere tasnif edildiği alan. |
chute |
bagaj ayırma alanı (şutaltı) |
Bagajların ilgili uçaklara yüklenmek üzere tasnif edildiği alan. |
---- |
bagaj depo alanı |
Güvenlik kontrolünden geçen ve check-in`e verilen bagajın hava aracına taşınmak üzere bekletilmesi amacıyla depo edildiği; yanlış yönlendirilmiş bagajın, ilgili yere nakledilene kadar, yolcu ya da görevliler tarafından talep olunana ya da başka bir türlü elden çıkartılana kadar bekletilebileceği alan/alanlar. |
bagaj |
baggage (ICAO) |
Operatörün izniyle, uçakta taşınan ya da uçağa yüklenen yolcu ve mürettebatın kişisel eşyalarıdır. 2920 sayılı Kanunun 109`uncu maddesine göre düzenlenen bagaj kuponu karşılığında taşıyıcının sorumluluğuna devredilen tescil ettirilmiş eşyadır. |
dependent parallel approaches |
bağımlı paralel yaklaşmalar |
Birbirine komşu, uzatılmış pist merkez hatları üzerinde uçan uçaklar arasında radar ayırma minimalarının nasıl olacağının tarif edildiği paralel veya paralele yakın aletli pistlere yapılan eş zamanlı yaklaşmalar. |
independent parallel approaches |
bağımsız paralel yaklaşmalar |
Birbirine komşu uzatılmış pist merkez hatları üzerinde uçan uçaklar arasında radar ayırma minimalarının nasıl olacağının tarif edilmediği paralel veya paralele yakın aletli pistlere eş zamanlı yapılan yaklaşmalar. |
maintenance |
bakım |
Uçuş öncesi kontrol hariç olmak üzere, birlikte veya ayrı yapılmak üzere hava aracının muayenesi, revizyonu, parça değişimi, onarımı, arıza veya hasar giderimidir. |
---- |
bakım çıkışı |
Bakımı yapılan havaaracı veya kompenentinin bakım kuruluşu tarafından yeniden hizmete hazır hale getirilmesidir. |
maintenance organization |
bakım kuruluşu |
SHY 145-01`e uygun olarak bakım yapmak üzere yetkilendirilmiş kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilere ait işletmelerdir. |
maintenance organization exposition |
bakım kuruluşu el kitabı |
EASA Part-145/ SHY-145 gereği, bakım Yetki sertifikası sahibinin sorumluluk ve faaliyetlerinin açıklandığı Otorite onaylı dokümandır. |
zorunlu olarak vazgeçilen (balked) iniş |
balked landing |
Minumum karar irtifa/yüksekliği (OCA/H)’nin altındaki herhangi bir noktada beklenmedik bir şekilde vazgeçilen bir iniş manevrası. |
band pass filter |
band geçirgen filtre |
Ayarlandığı frekans aralığındaki frekansların geçişine izin veren, aralığın dışındaki freakansların geçmesini engelleyen elektronik filtredir.
|
band pass filter |
band geçirgen filtre |
Ayarlandığı frekans aralığındaki frekansların geçişine izin veren, aralığın dışındaki freakansların geçmesini engelleyen elektronik filtredir. |
bandwidth |
band genişliği |
Radyo haberleşmesinde; belirli bir aralıktaki iletişim yapılabildiği en yüksek ve en düşük frekanslar arasındaki farkı ifade eder. Birimi Hertz`dir. Bilgisayar haberleşmesinde; bir iletişim ortamının taşıyabileceği bilgi miktarını ifade eder. Birimi bit/sn`dir. |
band geçirgen filtre |
band pass filter |
Ayarlandığı frekans aralığındaki frekansların geçişine izin veren, aralığın dışındaki freakansların geçmesini engelleyen elektronik filtredir. |
band genişliği |
bandwidth |
Radyo haberleşmesinde; belirli bir aralıktaki iletişim yapılabildiği en yüksek ve en düşük frekanslar arasındaki farkı ifade eder. Birimi Hertz`dir. Bilgisayar haberleşmesinde; bir iletişim ortamının taşıyabileceği bilgi miktarını ifade eder. Birimi bit/sn`dir. |
shoulder |
banket |
PAT sahalarında kaplama ile bitişiğindeki yüzey arasında geçiş sağlayacak şekilde hazırlanmış, kaplamanın kenarına bitişik bir alan. |
barette |
baret |
Belli bir mesafeden kısa bir ışık hattı gibi görülebilecek şekilde, yakın aralıklarla yan yana sıralanmış üç veya daha fazla havacılık yer ışığıdır. |
baret |
barette |
Belli bir mesafeden kısa bir ışık hattı gibi görülebilecek şekilde, yakın aralıklarla yan yana sıralanmış üç veya daha fazla havacılık yer ışığıdır. |
bazalt |
basalt |
Yerkabuğunun çatlaklarından dışarı çıkan erımış lavların soğuyup katılaşmasıyla oluşan volkanık bir kayaç türüdür. |
temel |
base course |
Temel altı tabakası ile kaplama tabakası arasına yerleştirilen ve granülometrisi ile diğer koşulları belli olan doğal kum, doğal çakıl veya kırmataş ile az miktarda bağlayıcı ince malzemeden oluşan tabakadır. |
temel oran |
base rate |
İşe alınmadan önce seçici sınava giren insanların popülasyondaki yüzdesi. |
esas dönüş |
base turn |
İlk yaklaşma safhası boyunca uzaklaşma başı, (outbound track) sonu ile ara ya da son yaklaşma safhası arasında hava aracı tarafından pist doğrultusunu karşılamak amacıyla yapılan dönüş yöntemi. |
printed communication |
basılı haberleşme |
Tüm mesajların dağıtımlarının yapıldığı devre terminallerinde yer alan, devamlı ya da otomatik olarak basılı kayıt imkanı sağlayan haberleşme sistemi.
|
pressure altitude |
basınç irtifası |
Standart atmosferdeki basıncın karşılığı olan ve irtifa olarak belirtilen atmosfer basıncı.
|
temel kodlama kuralları |
basic encoding rules |
Temel kodlama kuralları bir tip (LTV) uzunlama değeri kodlama planı kullanır. Her bir tipin kodlaması doğru sıralamada daima üç bileşik içerir. Bir veya daha fazla tanımlayıcı olarak adlandırılan gösterim tipi, bir veya daha fazla uzunluk ve değer gösterir. Bu içerikler bazı tiplerin değeri olabilir ve TLV formatında kodlandırılır. |
temel eğitim |
basic training |
ATS ortamında konuyla ilgili temel bilgi ve yeteneklerin kazandırılması. |
Simple Approach Lights |
Basit Yaklaşma |
Pist eşiğinden itibaren pist merkez hattı uzantısı üzerinde 420 metreden az olmayan bir ışık dizisinden oluşan sistemlerdir. Eşikten itibaren 300 metre mesafede 18 veya 30 metre uzunluğunda çapraz bar (cross-bar) oluşturulur. Tüm ışıklar yaklaşan bir uçağın görebileceği şekilde yerleştirilecektir. Merkez hattını oluşturan ışıklar uzunlamasına 30 metre veya 60 metre aralıklarla yerleştirilirler. Eşikten itibaren 60 metrelik kısımdaki armatürler gömülü tip olmalıdır. |
datum |
başlangıç noktası |
Başka miktarların hesaplanmasına yönelik bir referans veya esas niteliğinde olabilecek herhangi bir miktar veya miktarlar seti.
|
bog soil |
bataklık toprağı |
Turba üzerine süzülmüş toprak tabakası, veya bataklik altında kalan bataklık bitkisi ile örtülü toprak zemin. |
banket |
bataklık toprağı |
Turba üzerine süzülmüş toprak tabakası, veya bataklik altında kalan bataklık bitkisi ile örtülü toprak zemin. |
batimetrik |
bathymetric |
Suyun derinliği; derinlik ölçüm |
bathymetric |
batimetrik |
Suyun derinliği; derinlik ölçüm |
grup |
battery |
Aynı topluluk üzerinde standardize edilmiş testlerin bütünü. Birkaç testte alınan puanlar, karar almak için değerlendirmede kullanılır veya karşılaştırılır. |
baud |
baud |
Veri haberleşmelerinde saniyede gönderilen sembol sayısıdır. 1 Baud=1 Sembol/Sn |
baud |
baud |
Veri haberleşmelerinde saniyede gönderilen sembol sayısıdır. 1 Baud=1 Sembol/Sn |
basalt |
bazalt |
Yerkabuğunun çatlaklarından dışarı çıkan erimiş lavların soğuyup katılaşmasıyla oluşan volkanık bir kayaç türüdür. |
hüzme genişliği |
beam width |
Bir antenin ana radyo dalgasının yarım güç noktalarında belirlenen açı genişlemesi. |
yön |
bearing |
Pusulada yön. |
taşıma gücü |
bearing capacity |
Bir yapının birim alana yapacağı maksimum basıncının, o yapının fonksiyonunu veya yapısal bütünlüğünü bozmayacak maksimum değeridir. |
harekete dayalı değerlendirme ölçekleri |
behaviour anchored rating scales |
Özel yönleri temsil eden küme içinde, hareketli yönlere odaklanma performansı ölçümünde kullanılır. |
holding fix |
bekleme fiksi |
Uçağın bekleme yaparken pozisyonunu belirleyip sürdürmek için referans olarak kullandığı, pilota seyrüsefer yardımcıları ya da yerde görsel bir referansla tanımlanabilinen belirli bir noktadır. |
standby point |
bekleme noktası |
Acil durumun çeşidine göre kurtarma ve yangınla mücadele ekiplerinin daha etkin olabilmeleri için hazır bulundukları bölgelerdir. |
holding point |
bekleme noktası (uçak için) |
Pisti ihlal etmeden kalkış için taksi yapan uçağın bekleyebileceği tanımlanmış bir saha. |
holding pattern |
bekleme paterni |
Bekleme paterni. |
holding procedure |
bekleme usulü |
Bir uçağın sonraki ATC müsaadesini beklerken, belirlenmiş bir hava sahasında tutulması için önceden belirlenmiş manevra. |
holding bay |
bekleme yeri |
Uçakların verimli yüzey hareketini kolaylaştırmak üzere uçakların bekletilebileceği, veya yanından geçebileceği, işaretlenmiş bir alan. |
contingency plan |
beklenmedik olay planı |
Havaalanında, operasyon veya özel harekâtı gerektiren acil durumlarda, güvenlik güçlerinin ve görev verilen ilgili diğer birimlerin kullanılmasını düzenleyen ve çeşitli davranışları ihtiva eden plan.
|
designated RNAV route |
belirlenmiş RNAV rotası |
Bir VOR/DME seyrüsefer cihazı kapsamındaki geçerli düşük ve yüksek irtifa değerlerini temel alan saha seyrüsefer rotası. |
designated RNAV route |
belirlenmiş RNAV rotası |
Bir VOR/DME seyrüsefer cihazı kapsamındaki geçerli düşük ve yüksek irtifa değerlerini temel alan saha seyrüsefer rotası. |
uncertainty phase |
belirsizlik safhası |
Bir hava aracı ve içindekilerin güvenliği konusunda belirsizliğin mevcut olduğu durum. |
bentonite |
bentonit |
Bentonit, aluminyum ve magnezyumca zengin volkanik kül, tüf ve lavların kimyasal ayrışması ile veya bozulmasıyla oluşmuş çok küçük kristallere sahip kil minerallerinden (başlıca montmorillonit) oluşan ve ağırlıklı olarak kolloidal silis yapıda, yumuşak, gözenekli ve kolayca şekil verilebilir açık bir kayadır. |
bentonite |
bentonit |
Bentonit, aluminyum ve magnezyumca zengin volkanik kül, tüf ve lavların kimyasal ayrışması ile veya bozulmasıyla oluşmuş çok küçük kristallere sahip kil minerallerinden (başlıca montmorillonit) oluşan ve ağırlıklı olarak kolloidal silis yapıda, yumuşak, gözenekli ve kolayca şekil verilebilir açık bir kayadır. |
bentonit |
bentonite |
Bentonit, aluminyum ve magnezyumca zengin volkanik kül, tüf ve lavların kimyasal ayrışması ile veya bozulmasıyla oluşmuş çok küçük kristallere sahip kil minerallerinden (başlıca montmorillonit) oluşan ve ağırlıklı olarak kolloidal silis yapıda, yumuşak, gözenekli ve kolayca şekil verilebilir açık bir kayadır. |
concrete |
beton |
Kum, çakıl ya da kırmataş, çimento, su ve gerektiğinde katkı maddeleri kullanılarak elde edilen yapı malzemesi.
|
concrete compressive strenght |
beton basınç dayanımı |
Betonun basınç mukavemeti standart kür koşullarında saklanmış (20 °C ±2°C kirece doygun su içerisinde), 28 günlük silindir (15 cm çap, 30 cm yükseklik) veya küp (15 cm kenarlı) numuneler üzerinde ölçülür.
|
concrete design |
beton dizaynı |
Döküm yapılacak beton ile ilgili tüm tasarımlar |
vcocnrete mix ratio |
beton karışım oranı |
1 m3 yerine yerleştirilmiş beton içerisine girecek olan malzemelerin kg cinsinden miktarları. |
cocnrete mix ratio |
beton karışım oranı |
1 m³ yerine yerleştirilmiş beton içerisine girecek olan malzemelerin kg cinsinden miktarları.
|
concrete mixing water |
beton karma suyu |
Kuru haldeki çimento ve agregayı plastik, işlenebilir bir kütle haline getirmeye yarayan sıvıdır. Çimento ile kimyasal reaksiyon yaparak plastik kütlenin sertleşmesini sağlar. |
curing of concrete |
beton kürü |
Beton yerleştirildikten sonra veya beton ürünlerinin imalatından sonra oluşabilecek su kaybını engellemek ve hidratasyon reaksiyonlarının uygun şekilde ve zamanında gerçekleşmesini sağlamak için yapılan işlerdir. |
bleeding |
beton suyunun yüzeye çıkması (kusma) |
Döşeme betonu dökülünce, üst yüzeyindeki su buharlaşmaya başlar. Betonu terk ederek havaya karışır, bu suyun yerine betonun bünyesindeki suyun, yukarı, üst yüze doğru çıkması (kusulan su). |
bleeding |
beton suyunun yüzeye çıkması (kusma) |
Döşeme betonu dökülünce, üst yüzeyindeki su buharlaşmaya başlar. Betonu terk ederek havaya karışır, bu suyun yerine betonun bünyesindeki suyun, yukarı, üst yüze doğru çıkması (kusulan su). |
declared distances - heliports |
beyan edilen mesafeler - heliportlar |
a) Mevcut kalkış mesafesi (TODAH). Son yaklaşma ve kalkış koşusu uzunluğu, artı kalkışı tamamlamaları için helikopterler için mevcut ve elverişli beyan edilen helikopter aşma sahasının (varsa) uzunluğu b) Reddedilmiş mevcut kalkış mesafesi (RTODAH). Reddedilmiş bir kalkışı tamamlamaları için performans sınıfı 1’de işletilen helikopterler için mevcut ve elverişli beyan edilen son yaklaşma ve kalkış alanının uzunluğu. c) Mevcut iniş mesafesi (LDAH). Son yaklaşma ve kalkış alanının uzunluğu, artı iniş manevrasını belirli bir yükseklikten tamamlayabilmeleri için helikopterler için mevcut ve elverişli beyan edilen herhangi bir ek alan. |
composite separation |
bileşik / karma ayırma |
Uçakları, bileşik yol sistemi ile uygulanan ayırma minimalarını (yatay/dikey) azaltarak ayırma yöntemi.
|
data display system |
bilgi görüntüleme sistemi |
İşlenmiş verinin gösterimine olanak sağlayan elektronik ve/ veya elektromekanik sistem. |
computer based training |
bilgisayar esaslı eğitim |
Bilgisayar çalışma ortamında interaktif yöntemlerle (interaktif cevaplama, konu anlatımı gibi) öğrenciye özgür bireysel çalışma ritmini kullandırarak bilgi ve yetenek kazandırılması.
|
known consignor (CARGO) |
bilinen sevkiyatçı (gönderici) kargo için |
Malzemenin, hava yolu ile nakliyesini kendi hesabına yaptırmak isteyen, söz konusu malzemenin göndericisidir. Yetkili bir acente ile ya da uygun kriterlere sahip bir hava taşıyıcısı ile çalışır. |
known consignor (POST) |
bilinen sevkiyatçı (gönderici) posta için |
Postanın, hava yolu ile nakliyesini kendi hesabına yaptırmak isteyen, söz konusu postanın göndericisidir. Yetkili bir posta kurumu / idaresi ile çalışır. |
ikili faz değiştirme anahtarı |
binary phase shift keying |
Bu teknikle 0’dan 1’e yada 1’den 0’a dijital kod değişimlerinde, taşıyıcı faz değiştirilir. |
binder |
binder |
Asfaltın bağlayıcı tabakası. |
binder |
binder |
Asfaltın bağlayıcı tabakası. |
alert phase |
Bir hava aracı ve içindekilerin emniyetinden endişe edilmesi hali. |
Bir hava aracı ve içindekilerin emniyetinden endişe edilmesi hali. |
unit weight test |
birim ağırlık deneyi |
Hacmi bilinen birim ağırlık kapları ve tartı ile yapılan deneydir. |
unit load devices (ulds) |
birim yükleme araçları (uldler) |
Bir uçağın sınırlama (emniyet) sistemiyle doğrudan arabirim görevi gören ve IATA ULD Teknik Kurulu tarafından görevi gören ve IATA ULD Teknik Kurulu tarafından tescillenmiş araçlar. |
primary surveillance radar (PSR) |
birincil gözetim radarı |
Bir vericiden yayılan EM dalgaların, nesneye çarpıp geri dönmesi, bu süreç için gereken zamandan yola çıkılarak nesnenin mesafesi ve antenin o andaki konumu ile nesnenin yönünün hesaplandığı bir radar sistemidir.
|
primary plot |
birincil plot bilgisi |
Bir uçağın radardaki pozisyonun belirlenmesi.
|
combined |
birleşik |
Genelde radar görüntü ve izleri için kullanılır. Birincil ve ikincil gözetim radar verilerinden yararlanılan bir radar mesajıdır. |
combined plot |
birleşik plot |
Birincil ve ikincil gözetim radar bilgilerinin bir radar görüntüsü üzerinde birleştirilmesidir |
combined VOR and TACAN |
birleşik VOR ve TACAN |
VOR, TACAN ve DME seyrüsefer yardımcı cihazlarının birlikte bulunduğu bir seyrüsefer yardımcı sitesidir. |
bit |
bit |
İkili düzende her bir rakama (0 veya 1) BIT denir. |
bit |
bit |
İkili düzende her bir rakama (0 veya 1) BIT denir. |
bit hata oranı |
bit error rate |
Bir örnekteki bit hatalarının sayısı, örnekteki bit`lerin toplam sayısına bölünür ve genellikle birçok örnek için ortalamadır. |
bit error rate |
bit hata oranı |
Bir örnekteki bit hatalarının sayısı, örnekteki bit`lerin toplam sayısına bölünür ve genellikle birçok örnek için ortalamadır. |
bitüm |
bitumen |
Keskin bir koku, alev ve koyu duman çıkararak yanan, karbon ve hidrojen bakımından çok zengin doğal yakıt maddelerinin genel adı. |
bitumen |
bitüm |
Keskin bir koku, alev ve koyu duman çıkararak yanan, karbon ve hidrojen bakımıdan çok zengin doğal yakıt maddelerinin genel adı. |
beton suyunun yüzeye çıkması (kusma) |
bleeding |
Döşeme betonu dökülünce, üst yüzeyindeki su buharlaşmaya başlar. Betonu terk ederek havaya karışır, bu suyun yerine betonun bünyesindeki suyun, yukarı, üst yüze doğru çıkması (kusulan su). |
kör nokta |
blind spot |
Radyo yayınlarının alınamadığı ya da radar menziline girmeyen saha, kontrol kulesince havaalanının görülemeyen bölümleri . |
karşılıksız (tek yönlü) gönderi |
blind transmission |
İki yönlü iletişimin kurulamadığı ancak radyo ile aranan istasyonun yayını alabileceğine inanılan durumlarda tek taraflı gönderme. |
engellenmiş |
blocked |
Radyo yayınlarının bozulduğu ya da engellendiği durumlarda kullanılan terim. |
Uzmanlar Kurulu |
board of experts |
Eğitim, Araştırma ve Denetleme Uzmanları Kurulu. |
bataklık toprağı |
bog soil |
Turba üzerine süzülmüş toprak tabakası, veya bataklik altında kalan bataklık bitkisi ile örtülü toprak zemin. |
bomba alarmı |
bomb alert |
Yetkili makamlar tarafından bomba tehdidine karşı uygulanmak üzere, acil durum planının harekete geçirilmesi için verilen alarm durumu ile hava aracında veya herhangi bir sivil havacılık tesisinde, şüpheli bir cismin bulunması üzerine ilan edilen durum. |
bomba tehdidi |
bomb threat |
Herhangi bir şekilde öğrenilen, yerdeki veya uçuş halindeki hava aracını veya hava meydanını, sivil havacılık tesisini, ya da şahsi bir alanı, patlatma sonucu tehlikeli bir duruma sokacak bir patlayıcı, başka bir madde veya aletle ilgili, doğru veya yanlış bir bilgi. |
bomb alert |
bomba alarmı |
Yetkili makamlar tarafından bomba tehdidine karşı uygulanmak üzere, acil durum planının harekete geçirilmesi için verilen alarm durumu ile hava aracında veya herhangi bir sivil havacılık tesisinde, şüpheli bir cismin bulunması üzerine ilan edilen durum. |
bomb threat |
bomba tehdidi |
Herhangi bir şekilde öğrenilen, yerdeki veya uçuş halindeki hava aracını veya hava meydanını, sivil havacılık tesisini, ya da şahsi bir alanı, patlatma sonucu tehlikeli bir duruma sokacak bir patlayıcı, başka bir madde veya aletle ilgili, doğru veya yanlış bir bilgi. |
topraklama |
bonding |
Yakıt akışı sırasında tehlike yaratabilecek statik elektriği dengeleme için yapılan işlem. |
görüş açısı |
bore sight |
Bir antenden yayınlanan elektromanyetik dalganın kapsama alanı. |
ferry flight |
boş uçuş |
Bir uçağın yolcu ve yük taşımaksızın uçurulması. |
void ratio |
boşluk oranı |
Belirli bir gözenekli ortam örneğindeki boşluk hacminin katı parçacık hacmine oranı. |
pore water |
boşluk suyu |
Kaya çatlakları arasında bulunan su. |
alt-üst yaklaşma |
bottom-up approach |
Tek bir bileşim nedeniyle başlayan yada her bir tekrarında artarak devam eden bir problem yada fırsat için hazırlanan özel bilimsel yaklaşma. |
alt-üst işlemi |
bottom-up process |
Dış işaret ve komutlarla aktivite kontrolü yapmak. Ayrıca gelen bilgiyle ilk olarak ortaya çıkan hareketin tanımlanması için kullanılır. |
sınır |
boundary |
Sistemleri birbirinden ayırmak için kullanılan sınırlandırma çizgisi. |
sınır ara sistemi |
boundary intermediate system |
Ara sistem, iki ayrı rota ya da idari kavramlar arasında bilgi iletilebilmesidir. |
frenleme (İyi, Orta, Zayıf, Hiç) |
breaking action (Good, Fair,PoorNil) |
Pilota havaalanı hareket sahası üstündeki frenleme derecesini, koşullarını belirten rapor. |
yayın |
broadcast |
Mode S sistemi aracılığıyla, ilgili mesajların kapsama alanı içindeki tüm uçaklara gönderilmesine izin verir. |
yayın alt ağı |
broadcast subnetwork |
Yayın alt ağları, küçük bir coğrafi alan içinde IS ve ES’leri yüksek bilgi ortamlarıyla birbirine bağlamak için kullanılır. |
tampon bölge |
buffer zone |
Bir bölgenin etrafındaki hava sahasının tahmin edilemeyen bir güvenlik ağıyla korunması. |
Yap-İşlet-Devret |
Build-Operate-Transfer (BOT) |
Yap-İşlet-Devret Modeli, bir kamu hizmeti veya faaliyeti işinin sabit bir fiyat üzerinden, tüm giderleri özel teşebbüs tarafından karşılanarak, yatırım yapılan ülkenin üretilen mal ya da hizmetleri satın alma garantisi altında projelendirilmesi, finanse edilmesi, inşa edilmesi, korunması bakımı ve karının gerçekleştirilmesinden sonra tesisin ve yönetiminin bedelsiz olarak ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına devir ve teslimini sağlayan modeldir. |
dahili test ekipmanı |
built in test equipment |
Sürekli temel üzerinde izleme yapabilmek için doğru operasyonu sağlayan elektronik ekipmandaki içsel kontrol birimleri. Birçok kontrol, bir hata durumunda görsel alarm veren GO -NO GO testleridir. |
hacim modülü |
bulk modulus |
Basınç yüklemesine maruz kalan bir malzemenin hacmindeki azalmayı tarif eden elastik bir özelliktir. |
ceiling |
bulut tavanı |
20000 feet`in (6000 m) altında ve gökyüzünün yarısından fazlasını kaplayan bulutların en alt tabakasının tabanının yeryüzü ve su yüzeyi üzerinden yüksekliği.
|
de-icing |
buzlanma çözme |
Uçakların yüzeylerinde oluşan buzun ve karın temizlenmesi işlemi. |
de-icing/anti-icing pad |
buzlanma çözme/buz önleme alanı |
Buz giderici/buz önleyici işlemden geçmek üzere bir uçağın park etmesine yönelik düzenlenmiş bir iç alan ve iki veya daha fazla mobil buz giderci/ önleyici ekipmanın manevralarına yönelik düzenlenmiş bir dış alanı kapsayan bir alan. |
anti-icing |
buzlanmayı önleme |
Uçakların yüzeylerinde buz ve kar oluşmasını engelleme işlemi.
|
shrinkage (contraction) |
büzülme |
Deney numunesinin herhangi bir doğrultudaki boyutunda, hızlandırılmış belirli kuruma şartları altında, ağrlıkça doygun halden dengeli ağırlık ve boyut durumuna geçişinde kuruma nedeniyle oluşan değişim.
|
shrinkage limit |
büzülme limiti |
Daha fazla su kaybının zeminin hacminde bir azalmaya neden olmadığı koşuldaki su içeriğidir. Yüzde olarak ifade edilir. |
bypass system |
bypass sistemi |
BHS de taşınan bagajların %100 bagaj tarama sisteminde normalde uğraması gereken cihazlara uğramak yerine aynı seviyede veya farklı seviyede diğer cihazlara yönlendirilmesini sağlayan işlem prosedürü. |
bypass sistemi |
bypass system |
BHS de taşınan bagajların %100 bagaj tarama sisteminde normalde uğraması gereken cihazlara uğramak yerine aynı seviyede veya farklı seviyede diğer cihazlara yönlendirilmesini sağlayan işlem prosedürü. |
byte |
byte |
Bir anlam ifade eden en küçük sayısal veri kümesidir. Bir byte 8 bit`ten oluşur. |
byte |
byte |
Bir anlam ifade eden en küçük sayısal veri kümesidir. Bir byte 8 bit`ten oluşur. |