Oturum Aç

Republic of Türkiye Ministry of Transport and Infrastructure

General Directorate Of State Airports Authority

88 Logo
red Logo
444 34 64

TR

Dictionary of Aviation Terms

Font Size
A

Türkçe Terim İngilizce Terim AÇIKLAMA
cabin crew training manual kabin eğitim el kitabı THY kabin memurlarının eğitimlerinin tanımlandığı ve detaylı olarak açıklandığı SHGM tarafından onaylanan el kitabıdır.
cabin crew manuel kabin eğitim el kitabı Kabin Operasyonu ile ilgili ulusal ve uluslararası kurallar ile Şirket standartlarının bir araya getirildiği, OM-PART A`nın bir parçası olan operasyon el kitabıdır.
cabin crew kabin ekibi Bir uçuş görevinin yapılmasında kokpit ekibinin dışında, esas görev yeri hava aracının kabini olan ve işletmeci tarafından yolcu emniyetini ve gereksinimlerini karşılamak üzere gerekli temel ve tazeleme eğitimlerini alarak sertifikalandırılmış personeldir.
crew member kabin görevlisi Uçuş esnasında, uçakla ilgili bir operasyon konusunda operatör tarafından görevlendirilmiş bir kişidir.
accepting unit kabul eden ünite Uçağın kontrolünü üstlenecek bir sonraki kontrol ünitesi.
acceptable risk kabul edilebilir risk Şirketlerin, gerçekleştirdiği faaliyetler ile ilgili olarak, yasal zorunluluklara, ulusal ve uluslararası sivil havacılık kurallarına, uyguladığı yönetim sistemlerine ve ilan ettiği politikalara göre kabul edebileceği risk düzeyidir.
acceptability kabul edilebilirlik Kullanıcının bir sistemin varlığını ve kullanımını kabul etmesi ile gerçekleşir. Pratikte kullanıcı ihtiyaçları karşılanmıyorsa sistem atıl duruma düşebilir.
deportee kabul edilmeyen kişiler Bir Ülkeye girişi yetkili merciler tarafından reddedilen kişiler. Söz konusu kişiler, geldikleri Ülkeye ya da kabul edilecekleri başka bir ülkeye geldikleri hava taşıyıcısı ile geri gönderilmek zorundadır.
acceptance tests kabul testleri Sistem kurucu (mükellef) ile idari kurum arasındaki şartnameye göre radar sistem performansının etkin kullanımının analizi ve projeye uygunluğunun belirlenmesi süreci.
procedure turn kaide dönüşü Uçağın ilerlediği rotanın 180 derece tersine dönerek uçuşuna devam edebilmesi için yaptığı belirli manevraları ifade eder.
procedure turn inbound kaide dönüşünde inbound Kaide dönüşü yapan uçağın başlangıçtaki rotasının 180 derece tersine dönmeyi tamamladığı noktada uçak, ara yaklaşma bölümünde veya son yaklaşma hattında inbound olmuş anlamındadır. “ Kaide Dönüşü İnbound “ raporu ATC tarafından alınarak diğer uçaklar ile ayırma yapılmasında kullanılır.
permanent air traffic service route kalıcı hava trafik hizmet yolu Devamlılık ilkesi esasına göre tasarlanmış ATS yolu.
quality control programme kalite kontrol programı Milli Sivil Havacılık Güvenliği Kalite Kontrol Programı için bu metinde kullanılan ifade.
limestone kalker Kireç elde etmekte kullanılan, kalsiyum karbonat (CaCo3) tuzundan oluşan tortul bir kayaç.
airborne kalkış Kalkan uçağın pistten teker kesmesine veya kalkış koşusunun başlamasından tırmanış zirvesine kadar olan safhayı ifade eder.
airborne kalkış kalkış
departure control system(DCS) kalkış kontrol sistemi Uçuşların check-in işleminin (uçuş öncesi yolcu bilet işlemi), kapasite ve yük kontrolünün ve sevkinin bir otomasyonla (otomatik makinalarla) yapılması yöntemi.
departure control kalkış kontrolü Kalkıştan sonra belli bir süre boyunca, kalkan IFR uçuşlara sağlanan hava trafik kontrol hizmeti.
departure clearance kalkış müsaadesi Kalkış sonrası izlenecek yolu ve tırmanılacak seviyeyi belirleyen talimatlar.
take-off runway kalkış pisti Sadece kalkış amaçlı kullanılan pistlerdir.
departure slot kalkış slotu Uçağın kalkışını yapmasının zorunlu olduğu zaman.
take-off alternate kalkış yedek meydanı İlk kalkış meydanının tekrar kullanılması mümkün olmadığı hallerde, gerektiğinde uçağın kalkıştan kısa bir süre sonra iniş yapabileceği yedek meydan.
departure time kalkış zamanı Uçağın pistten teker kestiği kalkış zamanı.
take off pattern in climb kalkış-trafik paterni içine tırmanış Tüm yol, tüm manevra, yaklaşma-bekleme, ara yaklaşma, rüzgar altı/esas bacak, karar yüksekliğinden önce iptal edilen yaklaşma, acil durum kontrolsüz alçalma ve diğer aşamalarıdır.
Public Private Partnership Kamu Özel Sektör İşbirliği Kamunun ihtiyacı olan mal ve hizmetlerin sağlanması amacıyla devletle bir özel hukuk tüzel kişisi arasında yapılan ve ortaya çıkabilecek risklerin paylaşıldığı bağlayıcı bir sözleşmeye dayanan işbirlikleridir.
channel kanal Radyo frekans spektrumunda veri iletişimine olanak sağlayan frekans bandı.
channel rate kanal hızı Radyo frekans kanalı üzerinden iletilebilen maksimum data miktarıdır.
closed runway kapalı pist Havaalanı otoritesince her türlü uçak operasyonlarına izin verilmediği/mümkün olmadığı pist.
capacitor discharge light kapasitör deşarj ışığı Tüpte bulunan bir gaz içerisinden yüksek voltajda elektrik deşarj ettirilerek ve çok kısa sürelerle üretilerek, yüksek şiddette yanıp sönmesi temin edilen bir lambadır.
Flashing Kapasitör Deşarj Işıkları Meteorolojik şartların olumsuz olduğu bölgelerde eşikten itibaren 300 metreden sonraki 600 metrelik kısımda yer alan yaklaşma merkez hattı ışıklarının takviye edildiği beyaz renkli ışık sistemleridir. Dıştaki ışıktan başlayarak, eşik tarafında bulunan en içteki ışığa kadar, saniyede 2 defa sıralı olarak, zincir şeklinde yanıp sönerler. Yaklaşma ışık sisteminden bağımsız olarak çalışır.
walk through metal detector kapı tipi metal arama dedektörü Güvenlik kontrol noktalarında veya gerekli görülen diğer yerlerde, yolcu ve personelin geçişlerinde güvenlik taramasının yapılabilmesi amacıyla, sadece metale duyarlı olan detektörü.
gate to gate kapıdan kapıya Hava trafik yönetim merkezi ile kullanıcıların, uçağın motor çalıştırması ile başlayıp kapatmasına kadar yaşadıkları süreci belirten bir terimdir.
pavement classification number (PCN) kaplama sınıflandırma numarası (PCN) Tahditsiz operasyonlar için bir kaplamanın taşıma mukavemetini ifade eden bir sayı .
coupling kapling İkmal hortumu ile uçak yakıt noktası bağlantı aparatı.
coverage kapsama alanı Radarın, gerekli ihtiyaçları karşılayabildiği üç boyutlu hava sahası hacmidir
pilot in command kaptan pilot Uçuş esnasında bir hava aracının manevralarından ve uçuş emniyetinden sorumlu, işletici tarafından yetkilendirilmiş pilota denir.
SNOWTAM kar NOTAMI Özel bir formla yayınlanan, harekat sahası üzerinde bulunan kar, sulu kar veya buz sebebiyle oluşan kar, sulu kar, buz ve su birikintilerinin neden olduğu tehlikeli koşulların varlığını veya kaldırıldığını belirten özel bir NOTAM serisidir.
landside kara tarafı Bir havaalanında doğrudan uçuş faaliyetlerine dahil olmayan terminal binalarını, diğer tüm yapıları, kullanımlı veya boş sahaları içine alan, ana giriş yolu/yolları kontrol noktasından başlayarak hava tarafı dışında kalan havaalanı bölümünü.
decision making karar alma Bir aksiyonun muhtemel oluşumlarından birini seçerek yapılan aktif kavrama işlemi.
decision altitude /height karar irtifası/yüksekliği Hassas yaklaşmada yerden görerek referans alarak inişin tamamlanamayıp pas geçme prosedürünün uygulanmaya başlanacağı belirlenmiş irtifa ve yükseklik değeridir.
clutter density kargaşa yoğunluğu Radar kapsamı içinde, 1 milde oluşan istenmeyen birincil radar ekolarının toplam sayısıdır
cargo kargo Bir hava aracında, posta, ikram malzemesi ve bagajların dışında, taşınan her türlü eşya.
cargo agency kargo acentası Bir işletici ile iş yapan, kargo, kurye ve ekspres koliler konusunda ilgili makam tarafından kabul edilen veya istenen güvenlik kontrollerini sağlayan bir acenta, nakliyeci veya diğer bir kuruluş.
cargo area kargo alanı Kargo işlemleri için tahsis olunan tüm yer, alan ve tesisler. Buna apron sahaları, kargo binaları ve depoları, araç park yerleri ve bunlarla bağlantıyı sağlayan yollar dahildir.
cargo building kargo binası Hava-kara nakliyesi arasında kargonun içerisinden geçmek suretiyle hareket ettiği ve kargo işlem tesislerinin yer aldığı veya hava ya da kara yolu ile taşınmak üzere bekletilmek amacıyla depolandığı bir bina.
cargo plane kargo uçağı Tamamen yük taşımak için düzenlenmiş uçak.
career development kariyer gelişimi Kariyer planlarındaki çalışmaların sonuçlarıdır. Bu sonuçlar bir organizasyonun ya da bir bireyin ihtiyaçlarını temel alabilir.
head wind karşı rüzgar Hava aracının hareket yönünün aksi istikametinden esen rüzgar.
mutual recognition karşılıklı tanıma JAA Üyesi bir ülkenin lisans ve sağlık konularında JAA Merkezince yapılan gerekli denetimlerden başarı ile geçtikten sonra, bu ülkenin eğitim, lisans, yetki, yetkilendirme ve sınav konularında JAR-FCL’e göre yaptıkları işlem ve belgelerinin ilave bir işleme tabi tutulmadan diğer JAA üyesi ülkelerce kabul edilmesidir.
blind transmission karşılıksız (tek yönlü) gönderi İki yönlü iletişimin kurulamadığı ancak radyo ile aranan istasyonun yayını alabileceğine inanılan durumlarda tek taraflı gönderme.
blind transmission karşılıksız (tek yönlü) gönderi İki yönlü iletişimin kurulamadığı ancak radyo ile aranan istasyonun yayını alabileceğine inanılan durumlarda tek taraflı gönderme.
additive katkı Betonun özelliklerini geliştirmek üzere üretim sırasında veya dökümden önce transmiksere az miktarda ilave edilen maddelere verilen ad.
coal tar katran Meşe odunun kuru olarak damıtılması.
intersection kavşak İki veya daha fazla seyrüsefer yardımcısının uçuş başı, radyal veya rotalarının kesişmesiyle tanımlanan nokta. İki pist, bir pist ve bir taksi yolu veya iki taksi yolunun kesişme noktası.
intersection departure kavşak kalkışı Pistin tamamı kullanılmadan, pistin herhangi bir kavşaktan sonrası kullanılarak yapılan kalkış.
rock ground kaya zeminler İklimsel nedenlerden dolayi bozulmamiş, az çatlaklı, sağlam zemin tipi. Zemin emniyet gerilmesi değeri 3,5-30 kg/ cm² arasındadır.
recording and playback system kaydetme ve dinleme sistemi Sistemlerde kaydetme ve yeniden oynatma imkanı veren sistemlerdir.
displaced threshold kaydırılmış eşik Bir pistin başlangıcında bulunmayan bir eşik.
accident kaza Uçuş amaçlı olarak herhangi bir personelin uçağa binmesi ile söz konusu personelin tamamının uçağı terk etmesi arasında geçen sürede, uçak operasyonlarıyla ilgili olarak tanımlanan: a. Bir kimsenin ölümcül veya ciddi yaralanma durumları; - Uçak içerisinde, veya - Uçaktan kopmuş parçalar da dahil uçağın herhangi bir parçasının doğrudan teması, veya - Doğrudan uçak motorunun şiddetli hava akımına maruz kalma (jet blast) doğal nedenlerle yaralanmalar hariç, acı veren/ hoş olmayan bir durumun kendiliğinden ya da diğer kişiler nedeniyle oluşması, dış alanlarda saklanan kaçak/biletsiz yolcuların yaralanması ya da normal olarak yolcuların ve ekibin yaralanması; veya b. Uçaktan kaynaklı hasar veya yapısal yetmezlik durumları: -Uçağın yapısal dayanıklılığının, performansının veya karakteristiklerinin olumsuz etkisi, - Normal olarak tamir veya etkilenen parçanın değiştirilmesini gerektiren haller, motor arızası veya hasarı hariç, hasar motorla sınırlandırıldığında motoru çevreleyen metal aksam ve aksesuarlar veya; pervanelerle, kanat uçlarıyla, antenlerle, frenlerle, lastiklerle, uçağın aerodinamik yapısı ile uçak kaportası üzerindeki küçük oyuklar/ çöküntüler veya deliklerle sınırlandırılmış hasarlar; veya c. Uçağın kayıp ya da uçağa ulaşılamaması durumu.
accident data report kaza bilgi raporu Uçak kazası soruşturma raporunu ifade eder.
accident prevention and flight safety programme kaza önleme ve uçuş emniyet programı Uçuş emniyeti odaklı hava operasyonlarının emniyeti ile ilgili konuları içerisinde bulunduran programdır.
abeam kerteriz verilmediği/mümkün olmadığı pist. kaplama sınıflandırma numarası (PCN)
absolute accuracy kesin doğruluk Dünya koordinat sistemine göre tanımlanmış bir noktanın, küreselleşmeden kaynaklanan sapma oranı.
absolute coordinates kesin koordinatlar Bir noktanın dünya koordinat sistemine göre yerinin tam olarak belirlenmesi.
intersecting runways kesişen pistler Kesişen iki veya daha fazla pist.
capillary fringe kılcal saçak Su tablasının hemen üzerinde yer alan ve bütün boşlukları suyla dolu olan yani atmosferik basınçtan daha düşük bir basınç altında bulunan bölge.
frangible object kırılabilir cisim Darbe anında, uçağa minimum tehlike oluşturacak şekilde kırılması, eğilmesi veya esnemesi öngörülen düşük kütleli bir cisim.
frangilibilty kırılabilirlik Arzu edilen bir yüke kadar dayanabilecek yapısal bütünlükte ve sertlikte olan; daha büyük bir yükte uçaklara en az derecede zarar verebilecek şekilde eğilip, bükülen veya kırılabilen nitelikteki bir cisim özelliğidir.
crushed stone sand kırmakum Kırılmış tanelerden meydana gelen ince agregadır. Çakılın veya bloktaşın kırılması ile elde edilir.
crushed stone kırmataş Kırılmış tanelerden meydana gelen iri agregadır
red signal rocked kırmızı işaret fişeği Uçuştaki hava aracına daha önceki talimatlara rağmen şimdilik inmeyin.
short take off and landing aircraft kısa mesafede iniş- kalkış yapabilen uçak Uygulanabilir STOL karakteristiği, yeterliliği, gürültü ve kirlilik standartlarıyla uyumlu bir STOL havaalanından operasyon yapabilecek, onaylanmış operasyon ağırlığı limitlerinde bir ağırlığa sahip uçak.
clay kil Kalker, silis, mika ve demiroksit içeren, 0,002 mm`den daha küçük taneli, sarı ve kırmızı renk tonlarında görülen, su çekme özelliği bulunan (m) Al2O3.(n)SiO2.(p)H2O genel kimyasal bileşim formülü ile ifade edilen, plastisite, kohezyon, renk ve büzüşme özellikleri ile tanımlanan malzeme.
admixture kimyasal katkı maddesi Kimyasal kökenli olan katkı maddesi.
clearance function klerans/müsaade fonksiyonu Bir hava trafik kontrol birimi tarafından onaylanan ve uçuş personeli tarafından kabul edilen kleransın belirlenmesi ve iletilmesidir.
bilinen sevkiyatçı (gönderici) kargo için known consignor (CARGO) Malzemenin, hava yolu ile nakliyesini kendi hesabına yaptırmak isteyen, söz konusu malzemenin göndericisidir. Yetkili bir acente ile ya da uygun kriterlere sahip bir hava taşıyıcısı ile çalışır.
bilinen sevkiyatçı (gönderici posta için) known consignor (POST) Postanın, hava yolu ile nakliyesini kendi hesabına yaptırmak isteyen, söz konusu postanın göndericisidir. Yetkili bir posta kurumu / idaresi ile çalışır.
tanımlı trafik known traffic Hava trafik kontrol merkezince hakkında yükseklik, pozisyon ve niyeti ile ilgili bilgi sahibi olunan trafik.
code kod SSR sorgulayıcısına cevap veren cevaplayıcı tarafından yayılan sinyallerde bulunan verilerin kombinasyonudur.
code division multiple access kod bölmeli çoklu erişim Geniş spektrum modülasyonu ve girişimi engelleyici kodları kullanan dijital haberleşmeler için yapılan çoklu girişim planıdır. Bu plan kullanıcılara her zaman cevaplayıcının bant genişliğinin tamamını kullanabilme imkanı tanır.
cohesion kohezyon Aynı cins moleküller arasında bulunan çekim kuvveti. Bir maddenin moleküllerini bir arada tutan kuvvettir.
ground with cohesion kohezyonlu zemin Balçık, kil ve marn içeren, cıvık, yumuşak hamur, katı hamur, yarı sert ve sert zemin olarak sınıflandırılan, sırasıyla 0 kg/cm², 0,4 kg/cm², 0,8 kg/ cm², 1,0-2,5 kg/cm² ve 2,5-3,5 kg/cm² zemin emniyet gerilme değerleri olan zemin tipi.
co-generation unit kojenerasyon tesisi Enerjinin elektrik ve ısı formlarında aynı sistemden beraberce üretilmesi.
cockpit kokpit Bir hava aracında pilot ya da pilotların oturduğu kısım.
cockpit crew kokpit ekibi Hava aracının sevk ve idaresi ile kullanımından sorumlu ve ilgii otorite tarafından lisanslandırılmış gerekli olan asgari sayıdaki pilot/pilotlar ile eğer varsa uçuş mühendisleridir.
formation flight kol uçuşu Bir pilotun liderliğinde birden çok uçağın birlikte gerçekleştirdikleri uçuş.
colloid kolloid Çapı 0,002 – 1x10-6 mm arasında değişen kil veya organik madde bileşimi.
seat capacity koltuk kapasitesi Onaylı tip sertifikasında belirtilen azami koltuk sayısıdır.
compactness kompasite Birim hacimdeki agregada tanelerin işgal ettiği toplam hacimdir.
component komponent Herhangi bir motor, pervane, parça veya cihazdır.
adjacent ATC unit komşu ATC ünitesi Birbirinden trafik devralan/ devreden komşu hava trafik kontrol ünitesi.
adjacent ATC unit komşu ATC ünitesi Birbirinden trafik devralan/ devreden komşu hava trafik kontrol ünitesi.
adjacent ATC unit komşu ATC ünitesi Birbirinden trafik devralan/ devreden komşu hava trafik kontrol ünitesi.
conference communication konferans haberleşmesi Üç ya da daha fazla yerleşim arasında dolaysız / direkt olarak anında konuşma imkanı sağlayan haberleşme sistemi / kolaylığı.
conglomerate konglomera Yuvarlak kum ve çakılların basınçla birleşmesi ve zamanla sertleşmesi sonucu oluşan kütleler.
touchdown and lift-off area konma ve havalanma alanı (TLOF) Bir helikopterin konabileceği veya havalanabileceği bir alan.
container konteynır İçine yük koyularak uçağa yerleştirilen, biçimi uçağın iç yüzey detaylarına uyumlu metal birimleri.
container dolly konteynır dolly Bagaj, kargo ve posta taşınması için kullanılan standart ölçülerdeki metal kutular.
control (for aircraft) kontrol (hava aracı için) Hava aracı/hava aracı komponentinin onaylanmış standartlar ile uygunluğunun denetlenmesidir.
transfer of control point kontrol devir noktası Bir hava aracının uçuş güzergahı üzerinde tesis edilmiş ve hava aracına sağlanan hava trafik kontrol hizmetinin diğer bir kontrol ünitesine ya da kontrol pozisyonuna devir edileceği nokta.
checklist kontrol listesi Bir NOTAM düzenli olarak NOTAM serilerinde yayınlanır. Bu seriler, ilan edildiği yılda geçerli NOTAM gruplarının tamamını içermektedir.
check point kontrol noktası Tahditli alanlara girişten önce oluşturulan, şahısların, eşyaların, araçların kontrol edildiği yer.
control area kontrol sahası Belirli bir alt sınırdan başlayıp yukarıya yükselen kontrollü sahaya denir.
controlled airspace kontrollü hava sahası İçerisinde hava sahası sınıflandırmasına uygun olarak hava trafik kontrol hizmetinin verildiği sınırları belirlenmiş sahalara denir. Not:ATS hava sahası sınıfları A,B,C,D ve E‘ den oluşur.
controlled aerodrome kontrollü havaalanı Havaalanı trafiğine hava trafik kontrol hizmeti sağlanan havaalanıdır.
controlled flight kontrollü uçuş Hava trafik kontrol müsaadesine tabii herhangi bir uçuş.
AB initio training for ATCOs kontrolör adaylarına verilen başlangıç eğitimi Konu ile ilgili deneyimi olmayan adaylara, teorik yeterlilik kazandırabilmek için verilen temel eğitim.
direct controller pilot communication kontrolör pilot direkt haberleşmesi Hava trafik kontrol birimi ve pilot arasında sesli cevaplama içeren radyo haberleşme metodu.
controller-pilot data link communication (CPDLC) kontrolör pilot veri hattı haberleşmesi ATS operasyonlarında ATC merkezi ile hava aracı arası iletişimin veri değişimi yöntemi ile yapılmasını sağlayan bir sistemdir.
dead reckoning konum tahmini Yön, hız ve zaman gibi verileri göz önüne alarak belirlenen bir konumdan ilerleyerek konum tahmini yapılması.
conveyor konveyor Bagaj, kargo ve postanın yüklenip/ boşaltılması için kullanılan hareketli bant sistemi.
conveyor vehicle konveyör aracı Bagaj, Kargo ve Postanın yükleme, boşaltma için kullanılan hareketli bant sistemine haiz araç.
coordinate koordinat Bir pozisyon ya da yeri belirlemesi amacıyla enlem/boylam olarak (derece/dakika/saniye) ifade edilen referans değerler.
coordination Fix koordine fiksi Üniteler arasında devir noktası, kontrolün transferi, terminal giriş/çıkış noktaları olarak kullanılan bir seyrüsefer yardımcısı ya da fix olarak belirlenen pozisyon.
correlation korelasyon Uçuş yolu ve profili konusunda SSR kod tanımlaması, coğrafik ve zaman kontrollerini temel alan uçuş planı verileri ve pozisyon vektörü arasında ilişki oluşturan fonksiyondur.
corrosion korozyon Elektrokimyasal etki sonucu malzemede oluşan kütle kaybıdır.
protection area koruma alanı Bir taksi güzergahı dahilinde ve bir helikopter park yeri etrafında bulunan, helikopterlerin emniyetli manevraları için cisimlerden, FATO’dan, diğer taksi güzergahlarından ve helikopter park yerlerinden ayrılma sağlayan bir alan.
holdover time koruma süresi Buzlanmayı önleyici sıvının (bakımın), bir uçağın korunan (işleme tabi tutulan) yüzeyindeki buz ve don oluşumunu ve kar birikimini önleyecek tahmini süre.
protected flight zones korunmuş uçuş bölgeleri Lazer ışınımının zararlı etkilerini hafifletmek üzere özel olarak belirlenmiş hava sahası.
blind spot kör nokta Radyo yayınlarının alınamadığı ya da radar menziline girmeyen saha, kontrol kulesince havaalanının görülemeyen bölümleri .
blind spot kör nokta Radyo yayınlarının alınamadığı ya da radar menziline girmeyen saha, kontrol kulesince havaalanının görülemeyen bölümleri .
critical incident kritik hadise Bir kişinin olağan olmayan güçlü bir reaksiyon gösterdiği herhangi bir olay.
descend below lowest usable flight level kullanılabilen en düşük uçuş seviyesinin altına alçalma Bir uçağın, bir hava sahasında belirlenmiş minimum uçuş seviyesinin altına alçalmasıdır.
usability factor kullanılabilirlik faktörü Bir pistin veya pistler sisteminin kullanımının, yan rüzgar unsuru nedeniyle tahdit edilmediği zaman yüzdesi.
runway ın use/ active runway kullanılan pist /aktif pist O an için, kalkış veya iniş amaçlı kullanılan pist veya pistler, çoklu pist kullanımlarında tüm kullanılan pistler aktif kabul edilir.
sand kum Çapı 0,06 ile 2 mm arasinda değişen, silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından ya da kayaların parçalanmasıyla oluşan, genellikle kuvars esaslı granüler, kuru ve doygun halde kohezyonsuz, ancak belirli nem altında kohezyon gösteren malzemedir. Çakıl ile birlikte karıştırılarak temel ve temelaltı tabakalarında kullanılabilir.
rescue unit kurtarma birimi Arama ve kurtarmanın hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi için uygun ekipman sağlanmış eğitimli personellerden oluşan bir birim.
rescue coordination center kurtarma koordinasyon merkezi Bir arama-kurtarma bölgesinde arama kurtarma operasyonlarının yürütülmesini koordine etmekten ve arama kurtarma hizmetlerinin etkili bir şekilde yürütülmesinden sorumlu birim.
Airport Fire Fighting Category Kurtarma ve Yangın İstasyonu Havaalanı yangınla mücadele kategorilerine göre temin edilen kurtarma ve yangın söndürme araç, malzeme ve ekipmanlarının muhafazası ile ARFF personelinin idari ve sosyal ihtaiyaçlarının karşılandığı, uçak kaza kırımlarına karşı hızlı müdahale edilebilmesini sağlamak üzere her türlü kolaylığı barındıran havaalanı içinde tesis edilen bina.
dry unit weight kuru birim ağırlık Zemin ya da kaya katı maddesinin ağırlığının zemim veya kaya kütlesinin toplam hacmine oranıdır.
courrier service kurye hizmeti Bir yada birden fazla gönderici tarafından verilen gönderilerin, tarifeli bir hava yolu ile, kurye yolcu tarafından normal uçakaltı bagajı olarak taşınması işlemi.
tail wind kuyruk/arka rüzgar Pistin uzunlamasına eksenine dik ya da daha fazla esen rüzgar.
wake turbulence kuyruk/dümensuyu türbülansı Atmosferde bir hava aracının geçişinden kaynaklanan doğa olayları. İtme kuvveti akıntısı türbülansını, girdapları, jet rüzgarını, tepkili motor rüzgârını, pervane rüzgârını ve havada ve yerde motor rüzgârını kapsayan bir terimdir.
North Atlantic Air Traffic Management Kuzey Atlantik Hava Trafik Yönetimi Sorumluluğu, Kuzey Atlantik hava seyrüsefer sahalarında uygulanan ayırma standartları için önerilen değişiklikleri sonuçlandıran çalışma grubudur.
curing agent kür malzemesi Çimentonun yeterli hidratasyonunu sağlamak, betonda tam ve uygun sertleşme elde edebilmek için kullanılan malzemedir.
global positioning system (GPS) küresel konumlandırma sistemi Uzaydan yapılan hız, zaman, pozisyon belirleme ve geliştirme sistemi.
global navigation satellite system (GNSS) küresel seyrüsefer uydu sistemi Gerekli teknik ekipmanlarla donatılmış, dünya çapında pozisyon, hız ve zaman belirlenmesi konularında kullanılan uydu sistemidir.
gnss accuracy küresel seyrüsefer uydu sisteminin doğruluğu GNSS tarafından belirtilen pozisyon ve zamanın, gerçek pozisyon ve zamana göre uygunluğu (veya hata payı).