delivery time |
dağıtım zamanı |
Kontrolör tarafından gönderilen mesajın uçuş ekibinin eline geçmesi için geçen süre. |
built in test equipment |
dahili test ekipmanı |
Sürekli temel üzerinde izleme yapabilmek için doğru operasyonu sağlayan elektronik ekipmandaki içsel kontrol birimleri. Birçok kontrol, bir hata durumunda görsel alarm veren GO- NO GO testleridir. |
tehlikeli saha |
danger area |
Belirli zamanlarda içerisinde uçuş emniyeti için tehlikeli faaliyetlerin olduğu sınırları belirli sahalara denir. |
tehlikeli maddeler |
dangerous goods |
İnsan sağlığına, güvenliğine, malına ya da ortamına önemli risk arz edebilen ve MSHGP EK-20 tehlikeli maddeler listesinde gösterilen veya Ek’e göre tasnif edilen madde ya da malzemeler. |
tehlikeli madde kuralları |
dangerous goods regulations |
Tehlikeli madde sınıfına giren maddelerin hava yoluyla taşınması ile ilgili olarak IATA DGR esas olmak üzere Tehlikeli Maddeler Taşıma Yönergesi`nin, 05 Genel Esaslar maddesinde belirtilen diğer kaynaklarda yer alan kurallardır. IATA DGR Kitabı, her yıl yenilenir. Ancak, ara dönemlerde yapılan değişiklikler çeşitli yollarla ilgililere ulaştırılır. |
density ratio |
dansite oranı |
Yoğunluk oranı. |
veri |
data |
Kavramlar, talimatlar ve bilgilerin, haberleşme ve açıklamalar için uygun formata getirilmiş hali. |
bilgi görüntüleme sistemi |
data display system |
İşlenmiş verinin gösterimine olanak sağlayan elektronik ve/ veya elektromekanik sistem. |
veri hattı |
data link |
Terminaller arasında veri iletişimine olanak sağlayan bağlantı. |
veri hattı haberleşmesi |
data link communication |
Mesajların veri hattı vasıtasıyla gönderilip alındığı bir iletişim şeklidir. |
veri modeli |
data model |
Veri tabanında, veri özelliklerini ve ilişkilerini içeren kavramsal yapı. |
veri kalitesi |
data quality |
Bir verinin, kullanıcılar için doğruluk, bütünlük ve çözümsellik açısından belirlenen gereklilikleri karşılaması /sağlaması amacıyla belirlenen güvenlik derecesi /seviyesi. |
başlangıç noktası |
datum |
Başka miktarların hesaplanmasına yönelik bir referans veya esas niteliğinde olabilecek herhangi bir miktar veya miktarlar seti. |
gün |
day |
00.01 UTC ile 24.00 UTC arasındaki süredir. |
durability |
dayanıklılık |
Yapı malzemelerinin ve yapıların işlemlerini uzun yıllar boyu bozulmadan yerine getirmelerine denir. |
de/anti icing vehicle |
de/anti icing aracı |
Buzlanmayı çözücü/önleyici kimyasal maddelerin uçaklara uygulanması için kullanılan özel donanımlı araç.
|
de/anti icing aracı |
de/anti icing vehicle |
Buzlanmayı çözücü/önleyici kimyasal maddelerin uçaklara uygulanması için kullanılan özel donanımlı araç. |
konum tahmini |
dead reckoning |
Yön, hız ve zaman gibi verileri göz önüne alarak belirlenen bir konumdan ilerleyerek konum tahmini yapılması. |
tahmini seyrüsefer |
dead reckoning (dr) navigation |
Yön, hız ve zaman gibi verileri göz önüne alarak belirlenen bir konumdan ilerleyerek konum tahmin ederek yapılan seyrüsefer. |
karar irtifası/yüksekliği |
decision altitude /height |
Hassas yaklaşmada yerden görerek referans alarak inişin tamamlanamayıp pas geçme prosedürünün uygulanmaya başlanacağı belirlenmiş irtifa ve yükseklik değeridir. |
karar alma |
decision making |
Bir aksiyonun muhtemel oluşumlarından birini seçerek yapılan aktif kavrama işlemi. |
ilan edilmiş mesafeler |
declared distances |
a) Mevcut Kalkış koşu mesafesi (TORA): Kalkış halindeki bir uçağın yerdeki koşusu için mevcut ve elverişli beyan edilen pist uzunluğu. b) Mevcut kalkış mesafesi (TODA): Kalkış koşusu için mevcut pist uzunluğu artı, varsa, aşma sahasının uzunluğu. c) Mevcut hızlanma – durma mesafesi (ASDA): Kalkış koşusu için mevcut pistin uzunluğu artı, varsa, durma uzantısının uzunluğu. d) Mevcut iniş mesafesi (LDA). İniş yapan bir uçağın yerdeki koşusu için mevcut ve elverişli beyan edilen pist uzunluğu. |
beyan edilen mesafeler -heliportlar |
declared distances - heliports |
a) Mevcut kalkış mesafesi (TODAH). Son yaklaşma ve kalkış koşusu uzunluğu, artı kalkışı tamamlamaları için helikopterler için mevcut ve elverişli beyan edilen helikopter aşma sahasının (varsa) uzunluğu. b) Reddedilmiş mevcut kalkış mesafesi (RTODAH). Reddedilmiş bir kalkışı tamamlamaları için performans sınıfı 1’de işletilen helikopterler için mevcut ve elverişli beyan edilen son yaklaşma ve kalkış alanının uzunluğu. c) Mevcut iniş mesafesi (LDAH). Son yaklaşma ve kalkış alanının uzunluğu, artı iniş manevrasını belirli bir yükseklikten tamamlayabilmeleri için helikopterler için mevcut ve elverişli beyan edilen herhangi bir ek alan. |
degradation |
degradasyon |
Atmosferik, hidrolik, biyolojik ve diğer faaliyetler sonucunda kayaların, sarp kayalıkların, yeryüzü katmanlarının ve akarsu yataklarının aşınması ve ayrışması.
|
degradasyon |
degradation |
Atmosferik, hidrolik, biyolojik ve diğer faaliyetler sonucunda kayaların, sarp kayalıkların, yeryüzü katmanlarının ve akarsu yataklarının aşınması ve ayrışması. |
change over point |
değiştirme noktası |
Bir hava yolunda seyir halindeki hava aracının arkasında kalan seyrüsefer yardımcı cihazının kapsama alanından çıkıp üzerine doğru uçtuğu seyrüsefer yardımcı cihazının kapsama alanına girdiğini gösteren, haritalarda işlenmiş noktalardır.
|
buzlanma çözme |
de-icing |
Uçakların yüzeylerinde oluşan buzun ve karın temizlenmesi işlemi. |
buzlanma çözme/buz önleme alanı |
de-icing/anti-icing pad |
Buz giderici/buz önleyici işlemden geçmek üzere bir uçağın park etmesine yönelik düzenlenmiş bir iç alan ve iki veya daha fazla mobil buz giderci/ önleyici ekipmanın manevralarına yönelik düzenlenmiş bir dış alanı kapsayan bir alan. |
gecikme |
delay |
Merkezi Akış Yönetim Birimi (CFMU) tarafından belirlenen kalkış zamanı ile operatörün talep ettiği ilk kalkış zamanı arasındaki fark. |
dağıtım zamanı |
delivery time |
Kontrolör tarafından gönderilen mesajın uçuş ekibinin eline geçmesi için geçen süre. |
General Directorate of Railways Ports and Airports Construction |
Demiryolları Limanlar Havaalanları İnşaatı Genel Müdürlüğü |
3344 Sayılı Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve görevleri hakkındaki Kanunun 9. maddesi çerçevesinde Devletçe yaptırılacak demiryolları, limanlar, barınaklar ve bunlarla ilgili teçhizat ve tesislerin, kıyı koruma yapıları, kıyı yapı ve tesislerinin ve hava meydanlarının ve Bakanlar Kurulunca yapımının üstlenilmesine karar verilen şehir içi raylı ulaşım sistemleri, metrolar ve bunlarla ilgili tesislerin alakalı kuruluşlarla işbirliği yaparak plan ve programlarını hazırlamak, gerçekleştirilmesi için gerekli tedbirleri almak ve imkanları sağlamak, araştırma, etüt, istikşaf, proje, keşif, şartname ve inşaatları ile bakım ve onarımlarını yapmak veya yaptırmak, yapımı tamamlananları ilgili kuruluşlara devretmek, yapılmış olanların bakımı ve onarımlarının organizasyonu için esaslar hazırlamakla görevli Kuruluş.
|
---- |
denetim çalışma grubu |
Hava alanlarında faaliyette bulunan Kurum/Kuruluş personelince MSHGP çerçevesinde sivil havacılık güvenliğinin uygulanıp uygulanmadığını denetleme, inceleme, test ve araştırma yapmak üzere, EADUK’un koordinesinde ve onaylamasıyla oluşturulan komisyon. |
audit |
Denetleme |
Denetleme. |
nautical mile |
deniz mili |
Havacılıkta kullanılan, 1852 m. uzunluğa eşit ölçüm birimidir. |
dansite oranı |
density ratio |
Yoğunluk oranı.
|
kalkış müsaadesi |
departure clearance |
Kalkış sonrası izlenecek yolu ve tırmanılacak seviyeyi belirleyen talimatlar. |
kalkış kontrolü |
departure control |
Kalkıştan sonra belli bir süre boyunca, kalkan IFR uçuşlara sağlanan hava trafik kontrol hizmeti. |
kalkış kontrol sistemi |
departure control system(DCS) |
Uçuşların check-in işleminin (uçuş öncesi yolcu bilet işlemi), kapasite ve yük kontrolünün ve sevkinin bir otomasyonla (otomatik makinalarla) yapılması yöntemi. |
kalkış slotu |
departure slot |
Uçağın kalkışını yapmasının zorunlu olduğu zaman. |
kalkış zamanı |
departure time |
Uçağın pistten teker kestiği kalkış zamanı. |
bağımlı paralel yaklaşmalar |
dependent parallel approaches |
Birbirine komşu, uzatılmış pist merkez hatları üzerinde uçan uçaklar arasında radar ayırma minimalarının nasıl olacağının tarif edildiği paralel veya paralele yakın aletli pistlere yapılan eş zamanlı yaklaşmalar. |
kabul edilmeyen kişiler |
deportee |
Bir Ülkeye girişi yetkili merciler tarafından reddedilen kişiler. Söz konusu kişiler, geldikleri Ülkeye ya da kabul edilecekleri başka bir ülkeye geldikleri hava taşıyıcısı ile geri gönderilmek zorundadır. |
rating training |
derece eğitimi |
Hava trafik kontrolörünün derece alabilmesi için verilen eğitim.
|
rating |
derecelendirme |
Hava Trafik Kontrolörlerinin Pilotların ve Bakım Teknisyenlerinin kontrol ünitesinin bir veya birden fazla bölümünde çalışabilmesi için her yıl periyodik sınavlarla otorite tarafından verilen yeterlilik belgesi. |
joint sealant |
derz dolgusu |
Derz kesme işleminden sonra sıra derz doldurma işlemine gelir. Derzler esnek bir malzeme ile doldurulmalıdır. Ancak; derzlerin kırılma ve çatlama riskinin azaltılması gerekiyorsa, bunların yan kenarlarını destekleyecek daha sert bir elastik malzeme ile doldurulması esastır. |
kullanılabilen en düşük uçuş seviyesinin altına alçalma |
descend below lowest usable flight level |
Bir uçağın, bir hava sahasında belirlenmiş minimum uçuş seviyesinin altına alçalmasıdır. |
alçalma hız ayarlamaları |
descend speed adjustments |
Meydan varış zamanını belirlemek amacıyla yapılan hız azaltma hesaplamaları. |
belirlenmiş RNAV rotası |
designated RNAV route |
Bir VOR/DME seyrüsefer cihazı kapsamındaki geçerli düşük ve yüksek irtifa değerlerini temel alan saha seyrüsefer rotası. |
planlanan güzergah |
desired track |
İki yol noktası arasında planlanan ya da istenilen güzergah. |
distillation |
destilasyon |
Asfaltın damıtılması. |
gidiş meydanı |
destination aerodrome |
Bir uçuş için belirtilmiş iniş meydanı. |
varış yedek meydanı |
destination alternate |
İniş için önceden düşünülmüş havaalanına inişin mümkün olmadığı veya tavsiye edilmediği hallerde uçakların kullanabileceği havaalanı. |
go ahead |
devam edin |
Bir sebepten dolayı konuşması durdurulan kontrolör/pilota, devam etmesi istendiğinde söylenen söz. |
---- |
devamlı yeşil ışık |
Uçuştaki hava aracı için iniş serbest, yerdeki hava aracı için kalkış serbest anlamına gelir. |
sapma |
deviation |
Takip edilen yol güzergahından, meteorolojik koşullar ya da olağanüstü durumlar nedeniyle ayrılma. |
circuit mode |
devir modu |
Tahsis edilen iletim yolunun kullanılmasına olanak veren haberleşme ağının konfigürasyonu. |
circuit mode channel |
devir modu kanalı |
Havacılık Mobil Uydu Hizmetinde C kanalı ikili ses ya da bilgi haberleşmesi sağlamak için kullanılır. Çünkü verilen herhangi bir kanal, sadece bir yönde trafik geçirebilir. C kanalları biri üst hat diğeri alt hat olmak üzere çift olarak tahsis edilir. |
release time |
devir zamanı |
Bir uçağın, diğer bir hava trafik kontrolörü ya da ünitenin kontrolüne devredileceği zaman. |
state safety programme |
devlet emniyet programı |
Emniyetin geliştirilmesini hedefleyen entegre bir mevzuat ve faaliyetler grubu. |
State Airports Authority |
Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü |
233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre kurulmuş, Türkiye`deki havaalanlarının işletilmesi ile hava seyrüsefer hizmetlerinin yerine getirilmesinden sorumlu bir Kamu İktisadi Kuruluşudur. |
state aircraft |
devlet uçağı |
Devletin askeri, güvenlik ve gümrük hizmetlerinde kullandığı hava araçları. |
transfering unit |
devreden ünite |
Bir hava aracına, uçuş güzergahı boyunca hava trafik kontrol hizmeti sağlayacak diğer bir üniteye, hava trafik kontrol hizmeti sağlama sorumluluğunu transfer eden hava trafik kontrol ünitesi. |
international flights |
dış hat uçuşlar |
Zorunlu inişler dışında, ülke sınırları dışında bir veya daha fazla ülkeye yapılan seferler. |
outer marker (OM) |
dış marker |
Pist sonundan 5-7 mil uzaklığa yerleştirilen seyrüsefer yardımcı cihazı. |
diyabaz |
diabase |
Klinopiroksen, ojit, olivin, magnetit ve ilmenit içeren, yeşil renkli ve aşınma dayanımı yüksek bir kayaç. |
teşhis etme |
diagnosing |
Şartların değişmesiyle ya da yeni bilgilerin işlenmesiyle değişen trafik durumunun tanımlanması işlemi. |
diferansiyel küresel konumlandırma sistemi |
differential global navigation satellite system |
Bir veya daha fazla bilinen noktadaki pozisyon hatalarının belirlenmesi ve pozisyon doğruluğu için bir başka sistemden alınan bilgilerin iletilmesini amaçlayan bir sistemdir. |
diferansiyel küresel seyrüsefer uydu sistemi |
differential global navigation satellite system |
Bir veya daha fazla bilinen noktadaki pozisyon hatalarının belirlenmesi ve pozisyon doğruluğu için bir başka sistemden alınan bilgilerin iletilmesini amaçlayan bir sistemdir.
|
vertical separation |
dikey ayırma |
Havaaraçları arasında değişik irtifa ya da uçuş seviyeleri tahsis edilmek suretiyle sağlanan ayırma. (ICAO) hava araçları arasında dikey mesafe birimleri ile ifade edilen ayırma. |
vertical take-off and landing aircraft |
dikey iniş / kalkış yapan hava aracı |
Kalkış ve iniş için çok kısa pistleri veya küçük sahaları kullanarak dikey tırmanma ve/veya alçalma yapabilen hava aracı. Bu tür hava araçlarına helikopterler de dahil olmakla birlikte, söz konusu hava araçları sadece helikopterlerle sınırlı değildir. |
vertical deviation |
dikey sapma |
Bir uçağın dikey profilde aşağı veya yukarı doğru yaptığı kaçınma hareketidir |
dynamic load-bearing surface |
dinamik yük taşıma yüzeyi |
Üzerine acil durum halinde bir konma gerçekleştiren bir helikopter tarafından oluşturulan yükleri taşıyabilecek bir yüzey. |
stand by |
dinlemede kalın |
Pilot veya kontrolör tarafından çok kısa bir süre için dinlemede kalınmasını, beklenmesini ifade etmek için kullanılır. Eğer bu durumda cevap gecikirse tekrar aramak gereklidir. Bu terim bir onay veya reddetme anlamı içermez . |
diyorit |
diorite |
Gri, koyu gri renkli, iri ve ince taneli minerallerden oluşan, andezin, biyotit, hornblend ve piroksin ile kuvars içeren iç püskürük magmatik kayaç. |
doğrudan radar veri erişimi |
direct access radar data |
RDP sisteminin bir parçası olan MRT` lerde bir sorun olduğunda MCT den gelen radar plot bilgilerinin kontrolörlerin önündeki displaylere anında ve kesintisiz getirilmesini sağlayan bir bağlantı şeklidir. |
kontrolör pilot direkt haberleşmesi |
direct controller pilot communication |
Hava trafik kontrol birimi ve pilot arasında sesli cevaplama içeren radyo haberleşme metodu. |
direkt uçuş |
direct flight |
İki fix, nokta ya da seyrüsefer yardımcısı arasında rota uçuşu |
direkt transit yolcular |
direct transit passengers |
Vardıkları uçakla kısa bir aradan sonra aynı uçak ve aynı uçuş numarası ile seyahatlerine devam eden yolculardır. (Teknik problemlerden ötürü uçak değiştiren fakat aynı uçuş sayılı uçakla devam eden yolcular direkt transit yolcular olarak sayılır.) |
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü |
Directorate General of Civil Aviation Authority |
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, kamu tüzel kişiliğine haiz, özel bütçeli, Ulaştırma Bakanlığına bağlı bir kuruluş olup, sivil havacılık sektöründe kural koyma, denetleme ve yaptırım uygulama görevini yürütmektedir. |
straight-in landing |
direkt iniş |
Bir aletli yaklaşmayı tamamlamak için takip edilen son yaklaşma korsuyla 30 derecelik bir açı limiti içinde aynı hizadaki piste yapılan iniş . |
direct transit passengers |
direkt transit yolcular |
Vardıkları uçakla kısa bir aradan sonra aynı uçak ve aynı uçuş numarası ile seyahatlerine devam eden yolculardır. (Teknik problemlerden ötürü uçak değiştiren fakat aynı uçuş sayılı uçakla devam eden yolcular direkt transit yolcular olarak sayılır.) |
direct transit passengers |
direkt transit yolcular |
Vardıkları uçakla kısa bir aradan sonra aynı uçak ve aynı uçuş numarası ile seyahatlerine devam eden yolculardır. (Teknik problemlerden ötürü uçak değiştiren fakat aynı uçuş sayılı uçakla devam eden yolcular direkt transit yolcular olarak sayılır.) |
direct flight |
direkt uçuş |
İki fix, nokta ya da seyrüsefer yardımcısı arasında rota uçuşu. |
straight- in approach |
direkt yaklaşma |
Son yaklaşmanın, kaide dönüşü olmadan başladığı, direkt iniş minimumlarıyla tamamlanması gerekli olmayan bir aletli yaklaşmadır. |
akaryakıt hidrant aracı |
dispenser |
Apron üzerinde bulunan akaryakıt ikmal deposu ile irtibatı bulunan yakıt pit’i/valfi ile uçak arasında yakıt dolum işlemini gerçekleştiren ve üzerinde pompa, sayaç, mikro filtre, dolum hortumları gibi donanımları bulunan araç. |
dispersivity |
dispersivite |
Gözenekli bir matrisin kendi içerisinden geçen bir izleyicinin yayılmasına neden olma özelliği. |
dispersivite |
dispersivity |
Gözenekli bir matrisin kendi içerisinden geçen bir izleyicinin yayılmasına neden olma özelliği. |
kaydırılmış eşik |
displaced threshold |
Bir pistin başlangıcında bulunmayan bir eşik. |
mesafe ölçüm cihazı |
distance measuring equipment |
Uçakta ve yerde bulunan cihazlar yardımıyla, uçağın yerdeki istasyona olan uzaklığını mil cinsinden gösteren cihaz. |
destilasyon |
distillation |
Asfaltın damıtılması. |
tehlike hali |
distress phase |
Bir hava aracı ve içindekilerin, kesin ve yakın bir tehlikenin içinde veya acil yardım gerekliliği konusunda nedenlerin varolduğu durum. |
diabase |
diyabaz |
Klinopiroksen, ojit, olivin, magnetit ve ilmenit içeren, yeşil renkli ve aşınma dayanımı yüksek bir kayaç. |
diorite |
diyorit |
Gri, koyu gri renkli, iri ve ince taneli minerallerden oluşan, andezin, biyotit, hornblend ve piroksin ile kuvars içeren iç püskürük magmatik kayaç. |
DME separation |
DME ayırması |
Havaaraçları arasında DME cihazından alınan mesafe bilgisine dayalı olarak yapılan ayırma. |
DME ayırması |
DME separation |
Havaaraçları arasında DME cihazından alınan mesafe bilgisine dayalı olarak yapılan ayırma. |
natural filling ground |
doğal dolgu zemin |
Zemin emniyet gerilmesi 0,1- 0,6 kg/cm² olan zeminler. |
natural sand |
doğal kum |
Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert taneciklerdir. |
natural sequence |
doğal sıralama |
Hava trafik kontrolörü planlamasında, uçakların bir pozisyon noktası üzerine tahmini geliş süreleri göz önüne alınarak yapılan uçuş sıralamasıdır. |
natural ground |
doğal zemin |
Arazinin hafriyatının yapılmamış ve kotlanmamış, hali hazırdaki vaziyetidir, dokunulmamış ve bozulmamış zeminler. |
direct access radar data |
doğrudan radar veri erişimi |
RDP sisteminin bir parçası olan MRT` lerde bir sorun olduğunda MCT den gelen radar plot bilgilerinin kontrolörlerin önündeki displaylere anında ve kesintisiz getirilmesini sağlayan bir bağlantı şeklidir. |
verify |
doğrula (mak), teyit ettirmek |
Bir bilgiyi teyit ettirmek amacıyla istekte bulunmak. Örnek; “verify assigned altitude.” Tahsis edilen irtifayı doğrulayın. |
accuracy |
doğruluk |
Öngörülen veya ölçülen değer ile gerçek değer arasındaki uygunluk derecesi. |
filled flight plan |
doldurulmuş uçuş planı |
Pilot veya şirket temsilcisi tarafından uçuştan önce ATS ünitesine verilmek üzere doldurulan uçuşla ilgili ayrıntıları içeren plan. |
filling ground |
dolgu zemin |
Suni olarak sıkıştırılmamış zeminler. |
dolly |
dolly |
Traktörler ile çekilen, apronda konteyner ve palet taşımacılığında kullanılan, seviyesi fazla yüksek olmayan küçük tekerlekli taşıma aracı. |
dolly |
dolly |
Traktörler ile çekilen, apronda konteyner ve palet taşımacılığında kullanılan, seviyesi fazla yüksek olmayan küçük tekerlekli taşıma aracı. |
frost resistance |
don dayanımı |
Bu deney; agreganın don ve çözülmelerde ufalanmaya karşı dayanıklılığının belirlenmesine ve değişen hava şartlarında agreganın göstereceği dayanımın tesbitine yöneliktir. |
dozaj |
dosage |
Ayarlama, düzenleme. |
filed flight plan |
dosyalanmış uçuş planı |
Pilot ya da onun yasal temsilcisi tarafından ATS ünitesinde doldurulan, sonradan yapılmış değişiklikleri içermeyen plana denir.
|
dosage |
dozaj |
Ayarlama, düzenleme.
|
cyclic redundancy check(CRC) |
döngüsel artıklık kontrolü (CRC) |
Veri kaybı veya değişikliğine karşı bir güvence seviyesi sağlayan verinin dijital olarak ifade edilmesine uygulanan matematiksel bir algoritma. |
cyclic redundancy check (CRC) |
döngüsel artıklık kontrolü (CRC) |
Veri kaybı veya değişikliğine karşı bir güvence seviyesi sağlayan verinin dijital olarak ifade edilmesine uygulanan matematiksel bir algoritma.
|
drenaj (yakıt ikmal) |
drain |
Tanka alınan yakıtta atmosferik olaylar nedeniyle oluşan serbest suyun sistemden alınması.
|
drain |
drenaj (yakıt ikmal) |
Tanka alınan yakıtta atmosferik olaylar nedeniyle oluşan serbest suyun sistemden alınması. |
kuru birim ağırlık |
dry unit weight |
Zemin ya da kaya katı maddesinin ağırlığının zemim veya kaya kütlesinin toplam hacmine oranıdır. |
düktilite |
ductility |
Standart kalıpta bitümün çekilerek uzaması. |
yalancı derz |
dummy joint |
Yalancı derz öngörülen noktalarda sonradan kesilen derzdir. Yalancı derz için gerekli derinlik ve genişlik; inşaat derzlerinde geçerli olan ölçülerle aynı şartlardadır. |
dayanıklılık |
durability |
Yapı malzemelerinin ve yapıların işlemlerini uzun yıllar boyu bozulmadan yerine getirmelerine denir. |
Stopbar Lights |
Durma Barları |
Taksi yollarının piste giriş kısımlarında, taksi yolu kavşaklarında ve bekleme yerlerinde, uçağı bekletmek maksadıyla tesis edilen 3 metreyi geçmeyen aralıklarla, taksi yolu merkez hattına dik olarak yerleştirilmiş tek yönlü KIRMIZI renkli ışık sistemidir. Bu şıklar sürekli olarak yanık vaziyettedir. Kule tarafından uçağın geçmesi için söndürülür, geçince tekrar yakılırlar.
|
stopway |
durma uzantısı |
Vazgeçilen bir kalkış halinde uçağın durdurulabileceği uygun bir alan olarak hazırlanmış, mevcut kalkış pistinin sonunda ve yerde bulunan belirli bir dikdörtgen saha.
|
attitude display indicator |
durum göstergesi |
Uçakların uzunlamasına ve yanlamasına rotasyonunun uçuş cihazlarından takip edilebilmesini sağlayan gösterge.
|
ductility |
düktilite |
Standart kalıpta bitümün çekilerek uzaması. |
low frequency |
düşük frekans |
30 ve 300 kHz arasındaki frekans aralığı. |
low visibility operations |
düşük görüş operasyonları |
Düşük görüş şartlarında hava trafik akışını ve emniyetini sağlayan operasyonların bütünüdür.
|
low point |
düşük nokta |
Hidrant boru hattının en düşük noktası. |
corrective |
Düzeltici |
Düzeltici.
|
dinamik yük taşıma yüzeyi |
dynamic load-bearing surface |
Üzerine acil durum halinde bir konma gerçekleştiren bir helikopter tarafından oluşturulan yükleri taşıyabilecek bir yüzey. |